| Pekala beyler, size Başkan Yardımcısı Daniel Bender'ı takdim etmekten onur duyuyorum. | Open Subtitles | حسنا, اننى اليوملى الشرف لكى اقدم لكم نائب الرئيس دانيال بندر. |
| Eğer bunun Bender'a yardımı dokunacaksa biz de ona yardımcı olmalıyız. | Open Subtitles | لو كان هذا يساعد "بندر" على التعافي فعلينا أن نكون مساندين. |
| Bender Birader, Robot Cehenneminin lanetli acılarına karşı Robotoloji'nin ilkelerini kabul ediyor musun? | Open Subtitles | أخ "بندر"، هل تقبل مبادئ "العقيدة الروبوتية" خشية العذاب الأبدي في "جحيم الروبوت"؟ |
| Yakıtımız bitmiş! Bender, sana kalkıştan önce depoyu doldurmanı söylemiştim. | Open Subtitles | نفد منا الوقود! "بندر"، أخبرتك أن تملأ الخزان قبل مغادرتنا. |
| Henüz yeni tanıştığım Amerikalı bir yazara aşık oldum, ismi Gil Pender. | Open Subtitles | لأنني كنت أحب كاتبا أمريكيا يدعى جيل بندر |
| Bakın. s-siz savaşta bulunmuş emekli bir asker istediniz, ben de Binder'i gönderdim. | Open Subtitles | أنظر , لقد قلت بأنك تريد مقاتل عريق وصلب ولذلك أرسلت لك (بندر) |
| Bender ve Sol, Perron'un teorisini ispatlayan Allen'ın çalışmasını tamamladılar. | Open Subtitles | بندر" و "سول" أتما بنجاح" إختبار " آلن " للتخمين |
| Bender ailesinde mutlu bir yıldı. | Open Subtitles | كان هناك لافتة على العلبة تقول من عائلة بندر |
| VIP bölümündeki doğum günü kızımız Alexis Bender'ın bu gece özel bir konuğu var. | Open Subtitles | سنوات ونحن نستضيف كبار الزوار الان الكسيس بندر مع ضيفاً خاص. |
| Alexis Bender dün geceki doğum günü partisine esas oğlanı olmadan geldi. | Open Subtitles | وصلت امس الكسيس بندر. بدون صديقها المشهور في حفلتها |
| Arkadaşız. Beni dinleyin disko budalaları. Hepiniz Bender Dans Okulunda sınıfta kaldınız. | Open Subtitles | اسمعوا يا مغفلي الديسكو لقد رسبتم للتو في كلية بندر للرقص |
| Billy ve Bay Bender'ın seni eve bırakmasının sorun olmayacağına emin misin? | Open Subtitles | أنت متأكد من أنك كنت موافق مع بيلي والسيد بندر تأخذك المنزل؟ تماما. |
| Sadece motele Keith Bender'la çatlak bir orospu atmamışlar Billy ve sen de kendi orospunuzla oradaymışsınız. | Open Subtitles | كان هو وكيث بندر ليس فقط في فندق مع بعض عاهرة الكراك، أنت وبيلي كانت هناك مع بعض وقحة الخاصة بك. |
| Koç Bender, Bu Koç Bender. - Elini sık, Elini sık. - Sen Christ, doğru mu? | Open Subtitles | انه المدرب بندر المدرب بندر ـ صافحه صافحه ـ انت كريس صح ؟ |
| Yani kelimenin tam anlamıyla Kulak Bender orada birşey koyar yani birisi kulağınızı kapar diyorlar ne dersiniz. | TED | وبالتالي أذن المرح الصاخب "يير بندر" حرفيا تضع شيئا هناك لذا يمكن للشخص أن يلفت إنتباهك ويقولون ما يريدوا قوله. |
| - Merhaba. - Oyunumuza katılmak ister misiniz Bay Bender? | Open Subtitles | أتريد ان تنضم الى اللعبة يا سيد بندر ؟ |
| - Willie Bender. Dixon yakalamış. | Open Subtitles | انه ويلى بندر ومعه ديكسون يمسك به |
| Bunu Bay Bender, gelecek cumartesi yanıtlayacağım. | Open Subtitles | سأجيب على هذا السؤال سيد "بندر" السبت المقبل |
| Hadi ama Bender. Geçen ay da Robomadom'du. | Open Subtitles | بربك يا "بندر"، الشهر الماضي كان "روبومدوم". |
| Bölüm şefim Niles Pender üretimi arttı racağını söylediğinde, koca, aptal çenemi tutamadım. | Open Subtitles | عند رئيس قسم بلدي، نايلز بندر... أعلن انه رفع مستويات الإنتاج... أنا لا يمكن أن تبقي بلدي كبير احمق اغلاق الفم. |
| Bu mesaj Binder'in ölümünü bir cinayet haline getirecek kanıt içeriyor. | Open Subtitles | هذه المذكرة تحوي أدلة قد تجعل من موت (بندر) جريمة قتل |
| 11 Eylül'den iki gece sonra Bush, Beyaz Saray'a özel bir akşam yemeği ve sohbet için Bandar'ı davet etti. | Open Subtitles | قام جورج بوش بدعوة بندر بوش للبيت الأبيض لعشاء خاص و للتحدث معه بالرغم من أن بن لادن كان سعوديا |
| Natalie, bu bir çamurluk eziği. | Open Subtitles | ناتالي، هو a حاجز بندر. |
| Ayrıca sen ne zaman alem yapmaya gitsen onları ben imzaladım. | Open Subtitles | أنا أيضا وقعت عليها كلما ذهبت باتجاه آخر على بندر. |