O küçük kuyruk, o şeyi aerodinamik açıdan daha aktif yapıyor. | Open Subtitles | هُناك الذيل الصغير يجعل ذلك الشيء يحظى بنشاط دينماميكي هوائي كبير. |
Öğrenciler, en iyi aktif pratik yaparken öğreniyorlar. | TED | فقد تعلم الطلاب جيداً متى يتدربون بنشاط |
aktif olarak paralarına, kaynaklarına, inançlarına ve sorumluluklarına yön veriyor, böylelikle dünyayı daha iyi bir yer haline getirmeye çabalıyorlar. | TED | أنها تقوم بنشاط توجيه أموالهم، ومواردها، قلوبهم، بالتزاماتها، لجعل العالم مكاناً أفضل. |
Karıştır! | Open Subtitles | إعملوا بنشاط |
Partnerinizle herhangi bir cinsel aktivite yaşamadan önce, yeni vücudunuzun nasıl çalıştığını bilmek size yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | قبل أن تدخل بنشاط جنسي مع شريكك سيخدمك معرفة كيف يعمل جسدك |
canlanın ve uyanık olun. | Open Subtitles | تحركوا بنشاط وابقوا أعينكم مفتوحة |
Kendimi o kadar zinde hissediyordum ki her isteğine boyun eğiyordum. Ben... vampirleri aramaktan vazgeçmişken... bir vampir beni buldu. | Open Subtitles | كنت أشعر بنشاط لم أشعر به منذ زمن بعيد و عندما |
Sıvıların akışını inceleyen bilim insanları ketçap ve şen arkadaşlarının nasıl çalıştığını halen aktif olarak araştırıyor. | TED | العلماء الذين يدرسون تدفق السوائل مازالوا يبحثون بنشاط عن كيف يعمل الكاتشب و أشباهه من السوائل. |
Bunu daha nasıl yapacağımızı bilmiyorum, ama biliyorsunuz ki, bu aktif olarak düşünülen bir şey. | TED | لا أعرف بالضبط كيف أقوم بذلك بعد، لكن، تعلمون، إنه شيء يتم التفكير فيه بنشاط. |
Alaska'nın bazı sığ gölleri daha şimdiden aktif olarak metan gazı kaynamaktadır. | TED | بالفعل في بعض البحيرات الضحلة في الاسكا يتفجر الميثان بنشاط الى خارج الماء. |
Müşterilerimin finansal hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olabilmem, onları aktif olarak dinleyip cevap vermemi gerektirir. | TED | من أجل أن أساعد عملائي في تحقيق أهدافهم المالية، يتطلب ذلك مني أن أستمع بنشاط ثم أرد. |
Evet, çok aktif bir şekilde katıldılar. | Open Subtitles | وكان هناك على الأقل 7 نساء مدنيين قاموا بنشاط هناك نعم يا سيدى قاموا بنشاط هناك |
İnşaata aktif olarak katılacaklar. | Open Subtitles | وسيتشاركون بنشاط فى الموقع أثناء عملية البناء |
Böylece görevlerin planlanması ve uygulanmasında aktif rol olabilecek. | Open Subtitles | وبهذه الطريقه, يمكنه المشاركه بنشاط اكبر فى تخطيط وتنفيذ المهمات. |
Karıştır! | Open Subtitles | إعملوا بنشاط |
Karıştır! | Open Subtitles | إعملوا بنشاط |
Belli bir aktivite içindeyken... - ... salgılanan bir hormon. | Open Subtitles | إنها هرمونات تطلق حين يقوم الجسم بنشاط معيّن. |
Daha çok budalaca bir aktivite düşünemiyorum, küçük, kanatlı yaratıkları izlemek, tabiatın amaçsız angaryasını canlandırmak. | Open Subtitles | لا أفكر بنشاط تافهٍ أكثر، من مشاهدة طيورٌ ذات أجنحة لافائدة منها في الطبيعة سوا ضياع الوقت، |
Önce zihnini yavaşlatmalıyız. Beyninde çok fazla aktivite var. | Open Subtitles | علينا إبطاء عقلك أولاً إنه يعمل بنشاط زائد. |
Pekala, çocuklar, canlanın biraz! Hadi başlıyoruz! | Open Subtitles | حسنًا يا أولاد , العبوا بنشاط ها نحن ذا |
Mizana yelkenini gevşetin, canlanın. | Open Subtitles | هيا إنزلوا الشراع العلوي، بنشاط! |
Haydi çocuklar, canlanın. | Open Subtitles | هيا ايها الأولاد , بنشاط , بنشاط . |
Kendimi o kadar zinde hissediyordum ki her isteğine boyun eğiyordum. | Open Subtitles | كنت أشعر بنشاط لم أشعر به منذ زمن بعيد |