tavsiyene uyup, lafı dolaştırmayacağım. | Open Subtitles | سوف آخذ بنصيحتكِ ولن أتحدث إليها مُباشرة |
- Ve işe koyulalım! - tavsiyene uyup onu sattım. | Open Subtitles | لقد عملتُ بنصيحتكِ و بعت الزي على الانترنت |
tavsiyene uyup görmezden geleceğim. | Open Subtitles | سأعمل بنصيحتكِ و أتجاهله |
tavsiyene uydum ve avukatıma anlaşmasını söyledim. | Open Subtitles | اخذت بنصيحتكِ وقلت لمحاميتي تنهي ان الموضوع |
Bu kesinlikle senin tavsiyeni son kez alışım. | Open Subtitles | ومن المؤكّد، بأنّهُ في نهاية المطاف سأعملُ بنصيحتكِ. |
tavsiyene uyup Zack'i baştan çıkarmayı denedim, ...oysa beni reddetti. Ne? | Open Subtitles | لقد أخذت بنصيحتكِ وحاولت إغواء (زاك) وقد رفض |
Benim değil senin tavsiyene uydu ve yıkıldı. Ben kazandım. | Open Subtitles | ، لقد أخذت بنصيحتكِ بدلاً من نصيحتي والآن هاهي محطمّة ، أنا ربحّت |
Lütfen kızma. Senin tavsiyene birkaç saat uydum. | Open Subtitles | لا تكوني غاضبة, لقد عملت بنصيحتكِ لساعتين! |
tavsiyene uyduk. | Open Subtitles | أجل , لقد عملنا بنصيحتكِ وقمنابالإتصالبالخطوطالجوية... |
Bex, hiç kendi tavsiyene uymayı düşündün mü? | Open Subtitles | - بدون أن تعتبري أن تعملي بنصيحتكِ الخاصة |
Senin tavsiyeni dinlemedim diye kızgınsın. | Open Subtitles | أنتِ غاضبة فحسب لأنني لم أعمل بنصيحتكِ |
İyi ki tavsiyeni dinlemişim. | Open Subtitles | أننيّ مسرورة لإننيّ أخذتُ بنصيحتكِ |