Sonra pantolonunu çıkardı, yaptığının yanlış olmadığını... çünkü gerçek babam olmadığını söyledi. | Open Subtitles | ثم خلع بنطاله و قال أنه لا مشكلة هناك لأنه ليس أبي |
Çünkü her şey çok hızlı gelişiyor Bay kendi pantolonunu kendi alan. | Open Subtitles | فقط لأن الأمور تسير بسرعة أيها الأستاذ الكبير الذي يشتري بنطاله لنفسه |
Hem zaten pantolonu seninkinden daha dar biriyle çıkmak ister miydin? | Open Subtitles | بخلاف ذلك، أ تريدين فعلا مواعدة شاب بنطاله أضيق من بنطالك؟ |
Richie'nin pantolonunun bilek hizasındaki şu sarı yapışkan tozu görüyor musunuz? | Open Subtitles | كما تريان هذا المسحوق الأصفر الدبق على بنطاله منتشراً بارتفاع الكاحل؟ |
Elbette altıma işedim.Benim yaşımda herkes altına işer.Bu son modadır. | Open Subtitles | طبعاً فعلت ، في مثل عمري الجميع يتبول على بنطاله ، هذا أروع شيء |
Wyoming'deki genç bir delikanlı, pantolonuna yapışan yabani otları temizlemek için oturmuştu ve bir anda beyni parçalara ayrıldı, başparmağınız büyüklüğünde parçalara. | Open Subtitles | هنالك ذلك الفتى في وايومنغ، جلس لإخراج نبتة من بنطاله .. تبعثرت جمجمته إلى أجزاء بحجم ظفر إبهامك.. |
Ve Bay Thomason pencere camlarını önceki hafta takarken, pantolonunda var olan küçük cam parçaları olmasını açıklar. | Open Subtitles | وحقيقه ان السيد تومسون كان يثبت النوافذ العطله الاسبوعيه السابقه لذلك يشرح وجود شظايا الزجاج فى بنطاله |
Fort Lauderdale'deki büyükbabam hep bunu giyer çünkü pantolon giymeye üşenir. | Open Subtitles | جدي حمى لودرديل يكون لابسها طوال الوقت لأنه كسول للغاية لكي يضع بنطاله |
Şimdi büyük kız kimliğine bürünüyorsun ve onun pantolonunu indiriyorsun. | Open Subtitles | لذا .. فقط تصرفي كفتاةٍ كبيرة و قومي بنزع بنطاله |
Bak, ahbap, bir daha sana sataştığında pantolonunu indir ve bamyasıyla dalga geç. | Open Subtitles | اسمع، المرة القادمة لو تصرف بحقارة معك إسحب بنطاله وأشر على قضيبه الصغير |
21 yaşında iken, arkadaşım ile birlikte bir öğleden sonra yolda yürürken adamın birisi pantolonunu aşağı indirdi ve önümüzde mastürbasyon yapmaya başladı. | TED | وعندما كان عمري 21، بينما كنت أتمشى مع صديقتي على الطريق عند الظهيرة قام رجل بإنزال بنطاله و الاستنماء أمامنا. |
Çünkü pantolonunu çıkartıp dikkatlice katlayarak... sandalyenin üzerine asınca... o keskin ve heyecan verici zeka pek fazla bir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | لكن عندما يخلع بنطاله و يطويه بإتقان و يعلقه على المقعد لا يبدو مثيراً في هذا، برغم ذكائه |
Ancak çaresiz bir adam canlı yayında pantolonunu indirir. | Open Subtitles | انت لا تستغرق سوي لحظه واحده لتعرف ان لا احد يسقط بنطاله سوي رجل بائس و يكون هذا في بث حي مباشر علي محطه وطنيه |
İşte o arada, kablolu TV'cinin pantolonu olmadığını anlıyorsun. | Open Subtitles | ذلك الوقت تلاحظين ان فني التلفاز لايرتدي بنطاله |
Sonra beni kovalamaya başladı, ama pantolonu bileklerine kadar indi. | Open Subtitles | وبدأ بملاحقتي , لكن كان بنطاله حول كاحليه |
Onu tüm gün boyunca elleri pantolonunun içinde dolaştığını görüyorum. | Open Subtitles | فقط أراه يتمشى في الجوار ويديه داخل بنطاله كل الوقت |
Dün müşterilere yeni kampanyamızı açıklayacaktık ve Freddy Rumsen altına etti. | Open Subtitles | كنا نستعد البارحة لمقابلة عملاء سامسونايت وبلّل فريدي رامسن بنطاله |
Kardeşim, kendi pantolonuna işeyen, sarhoş dilencinin tekidir. | Open Subtitles | أخي تشارلي عباره عن سكير أحمق الذي من المحتمل أن يكون قد تبول مسبقاً في بنطاله |
Adamın pantolonunda ısı izleyen güdümlü bir füze var. | Open Subtitles | الرجل لديه صاروخ يبحث عن الإثارة في بنطاله |
Ve kimilerinin aksine toplantılarında pantolon giyer. | Open Subtitles | وليس مثل بعضهم هو يرتدي بنطاله في الإجتماعات |
pantolonundan parayı almak için... arka camdan sessizce girdim... ve küçük Ezel camdan girdi... ve onu uyandırdı. | Open Subtitles | تسللت من خلال النافذة الخلفية للحُصُول على المالَ من بنطاله ثم جاء إيزيل المخنث من خلال النافذه |
Kız geleli 2 dakika oldu hemen donunu indiriyor. | Open Subtitles | هيا معه منذ دقيقتان وهو يتحدث عن نزع بنطاله |
Jack donuna işeyeceğini sanmış da. | Open Subtitles | جاك اعتقد أنه سيتغوط في بنطاله |
pantolonun cebinde Arap alfabesiyle yazılmış bir kağıt parçası buldum. | Open Subtitles | لقد عثرت على ورقه عليها أحرف عربيه فى جيب بنطاله |
içinizden biri pantolununu giydirebilir mi? | Open Subtitles | يا شباب هل لاحد منكم ان يلبسه بنطاله |
Biraz çürüğü oldu, pantalonuna deve dikeni değdi. | Open Subtitles | لقد حصل على نتوئات وكدمات ، ودخلت شوكة في بنطاله |
fermuarını açtı, pantolonunu indirdi, ve karşıma dikildi... koca şeyiyle. | Open Subtitles | حل سحّابه و أرخى بنطاله ..و وقف هناك بضخامة |
- Peki, ya kemeri nerede? pantolonsuz ama kemerli ve ayakkabılı mı gitmiş? | Open Subtitles | هل ترك بنطاله وسبح مرتدياً حزامه وحذائه؟ |