Ama hiçbir şeyi yokken, Eagle Ridge'deki bu yeri yapmış. | Open Subtitles | لكن قبل كل شئ , بنى هذا المكان , نسر ريج |
bu yeri her kim inşa ettiyse o panelleri yerlerinde tutmak için alüminyum perçin kullanmalıydı ama çelik kullanmışlar. | Open Subtitles | من بنى هذا المكان يجب أن يستخدم مسامير من الألمنيوم لجذب تلك الألواح إلى الأسفل، لكنه استخدم الفولاذ |
Johnny Keyes bu yeri hiç yoktan var etti. | Open Subtitles | جوني كيز بنى هذا المكان من لا شيء. |
Biliyor musun Billy... bana kalırsa... burayı yapan insanlardan bir farkın yok. | Open Subtitles | أتعرف يا بيلى ؟ بقدر ما يهمنى الأمر لست أفضل من من بنى هذا المكان |
Yani burayı yapan kişi işkenceler hakkında bilgiliymiş? | Open Subtitles | إذًا الشخص الذي بنى هذا المكان كان مهتمًا بالتضحيات |
bu yeri babam inşa etti. Bunu sana hiç söylemiş miydim? | Open Subtitles | والدي بنى هذا المكان أسبق وأخبرتك ذلك؟ |
Büyükbabam bu yeri inşa etmişti, ama gerçekte Miami'de uykusunda öldü. | Open Subtitles | فى الواقع , أن جدّى قد بنى هذا المكان .... ولكنه مات أثناء نومه فى ولاية "ميامى" |
Benim halkım inşa etti bütün bu yeri. | Open Subtitles | أبي من بنى هذا المكان |
bu yeri Krypton'un en büyük suçlularının bile bir hayat yaşayabilmeleri için inşa etti. | Open Subtitles | لقد بنى هذا المكان حتى يحظى أسوأ مجرمين (كريبتون) بقدر من الحياة |
bu yeri her kim inşa ettiyse o panelleri yerlerinde tutmak için alüminyum perçin kullanmalıydı ama çelik kullanmışlar. | Open Subtitles | "من بنى هذا المكان قد كان عليه إستخدام مسامير برشام مصنوعة من الألمونيوم" "لتثبيت تلك الألواح بالأرض ولكنهُ أنهَ الأمر بإستخدام الفولاذ" |
Sonra dikkatli bir şekilde bu yeri inşa etti, | Open Subtitles | ثم بنى هذا المكان بعناية |
Jor-El bu yeri senin türün için yaptı. | Open Subtitles | جور-إل) بنى هذا المكان لأمثالك) |