Etik ile tam şehrin yakınlarına geldiklerinde Hedge'in yakıtı bitiyor ve mecburi iniş yapıyorlar. | TED | تنفد الطاقة من هيدج في الوقت الذي يصل به هو وإيثيك إلى ضواحي المدينة، ويقومان بهبوط اضطراري. |
İki metrelik köpüğün içine acil iniş yapılacakmış. | Open Subtitles | معدات القياده قد تعطلت ,علينا أن نفوم بهبوط طوارئ على 6 أقدام من الرغوه |
Uçak acil iniş yapmaya çalışırken ağaçları kırarak yere çakılmış. | Open Subtitles | حاولت الطائرة القيام بهبوط اضطراري هنا عندما ارتطمت بعدة أشجار و ضربت الأرض بعنف |
Düşman gemisi etkisiz hale getirildi. Güçlükle iniş yapıyorlar. | Open Subtitles | المركبة الفضائية تم تعطيلها ,سوف تقوم بهبوط صعب |
- Halsiz misin? | Open Subtitles | -أتشعر بهبوط ؟ |
Yakıtım hızla tükendi ve denize acil iniş yaptım. | Open Subtitles | وقودي نفد بسرعة و قمت بهبوط اضطراري على البحر |
Kansas'a zorunlu iniş yapacağız. | Open Subtitles | يبدو أننا سنضطر إلى القيام بهبوط إضطراري في كنساس. |
..içinde bombanın patlamsından sonra iniş yaptı. | Open Subtitles | قامت بهبوط إضطراري بعد تفجّر قنبلة بها في منتصف الهواء. |
Yani keçiler her bahar uçurumlardaki güvenli ortamı terk edip değerli tuzları aramak için üç gün süren tehlikeli bir iniş yapmak zorundadırlar. | Open Subtitles | فيجب أن تغادر الماعز كل ربيعٍ تلك الأجراف الآمنة وتقوم بهبوط خطيرٍ طيلة ثلاثة أيام سعيًا وراء تلك الأملاح القيّمة |
Görüş alanı sıfıra indiği için pilot acil iniş yapmak zorunda kalmış. | Open Subtitles | تقصلت الرؤية حتى انعدمت اضطر الطيار إلى القيام بهبوط قتالي |
Arka kuyruğunu eğip, daire çizerek hızlı bir iniş yaptı. | Open Subtitles | يقوم بهبوط سريع و منحدرا بجناحيه السوداوين " " ثم يحلق و يحوم مره ثانيه |
Yoğun yağış sebebiyle zorunlu iniş yapan Özgürlük Macerası isimli zeplin sonunda onarıldı. | Open Subtitles | المنطاد عابر القارات مغامر الحرية .... قام مؤخرا بهبوط اضطراري مدهش |
Pasifik Okyanusu'na acil iniş yapmıştı. | Open Subtitles | و قام بهبوط اضطراري في المحيط الهادي |
- Çok değil. Güney Çin Denizi'nde suya iniş yapmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | سنضطر للقيام بهبوط مائي في البحر الصيني |
Pilot acil iniş yapmaya çalışmış. | Open Subtitles | حاول الربان القيام بهبوط اضطراري. |
Bu sabah JFK'e acil iniş yapmış bir 747 hakkında bazı yeni bilgiler aldık. | Open Subtitles | لدينا بعض التطورات الجديدة الآن على الحالة 747 التي قامت ... بهبوط إضطراري في مطار جون كينيدي هذا الصباح. |
Teksas, Austin'e acil iniş yapacağız. Pekala, kaptanı duydunuz! | Open Subtitles | بهبوط اطراري في اوستين_تكساس حسنا لقد سمعتموه |
Bu yüzden bir an önce görerek iniş yapmak zorundayım. | Open Subtitles | و علي ان اقوم بهبوط بصري فورا |
Acil iniş yapacağız. | Open Subtitles | سنقوم بهبوط إضطراري |
Peki eger bu havalanina devamli inmeyecegime söz versem, bir acil inis hakki alabilir miyim? | Open Subtitles | لكن إذا وعدتك أنّي سأتوّقف عن خدمة هذا المطار أيمكنني القيام بهبوط اضطراري أخير؟ |