"بهذا الشأن" - Traduction Arabe en Turc

• Bu konuda
• Bundan
• Bunun için
• Bunun hakkında
• Bu konuyu
• O konuda
• bununla ilgili
• bu konu hakkında
• Bu konuyla ilgili
• bunda

Ve... Bu konuda seni ikna ettiğim suçlamasında bulunmanı istemiyorum.
و لا أريدك أن تلقي اللوم علي لمحادثتك بهذا الشأن

- Başka seçeneğim yok. - Bu konuda dikkatli olmalısın.
ليس لدي خيار آخر ـ لكن كن حذرا بهذا الشأن

Sanırım ne yapacağımı biliyorum, Suzie'yi karşıma alıp oturup Bu konuda konuşacağım.
اعتقد ان ما سافعله هو, اني ساجلس مع سوزي وساحدثها بهذا الشأن

Sağ ol! Bundan iyi teselli edemezdin. Bütün gün bunu düşünüp durdum.
شكراً، أشعر بتحسن أكبر، فلقد كنتُ أوسوس بهذا الشأن طوال اليوم فقط

Tavuklar tarafından gagalanarak öldürüldü. Neden Bunun için şaka yapayım?
لقد نقره الدجاج حتى مات لماذا امزح بهذا الشأن ؟

Ama bugün değil. Daha sonra Bunun hakkında düşüneceğin zaman.
ليس لأجل هذا اليوم بل لأجلِ شعوركِ بهذا الشأن لاحقاً

Babam hastanede ve sen annemi Bu konuda rahatsız mı edeceksin?
وأبي في المستشفى والآن تريد أن تضغط على أمي بهذا الشأن

Bazı şeylerin asla değişmeyeceğini düşünebilirsin ve Bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yoktur ve hâlâ en iyisini yapmaya çalışırsın, değil mi?
الآن، ربما تقررين أن الأمور لن تتغير وأنكِ لا تستطيعين فعل أي شيء بهذا الشأن وستحاولين فعل كل ما تستطيعين رغم ذلك؟

Peki, bu kadar yeter. Benimle Bu konuda tartışma. Doktora gidiyoruz.
هذا يكفي، لن تُجادلني بهذا الشأن بعد الآن، سنذهبُ إلى الطبيب

Ona yarım kadarsın demek, belli ki Bu konuda hassas.
الإستهزاء منه بسبب حجمه من الواضح أنه حساس بهذا الشأن

Bu konuda duyduğum en iyi sözlerden biri Mevlana'ya ait;
من أحد أفضل المقولات التي سمعتها بهذا الشأن على الإطلاق مقولة لرومي،

Ama Bu konuda heyecanlanman yanlış. Ciddi bir şey değil.
لكنكِ مخطئة بالإنفعال بهذا الشأن الأمر ليس خطير

Sarhoş olduğumu biliyorum ama yine de şehirdeki en beyaz zenci o ve Bu konuda fikrimi değiştirmeyeceğim, haberin olsun.
أعرف بأني ثمل لكنه أكثر الزنوج بياضًا في المدينة ولن أغير رأيي بهذا الشأن أخبرك من الآن

En azından Bu konuda kendimi savunabilirim.
حسنا، على الأقل استطيع ان ادافع عن نفسي بهذا الشأن.

Özellikle gençlere baktığımda Bundan endişe duyuyorum, bu teknolojiyle en çok onlar içli dışlı.
أنا قلق بهذا الشأن تحديداً فيما يتعلق بالجيل الأصغر، والمُنغمس بشدة في هذه التكنولوجيا.

Bu senin güvenliğin için... Mark'a Bundan bahsetmemelisin.
من أجل سلامتك لا يجب أن تتحدثي مع مارك بهذا الشأن

Ancak Bunun için daha fazla endişe etmene gerek kalmayacak.
ولكن لن يكون عليك القلق بهذا الشأن أكثر من ذلك

Tamam, Bunun için ne derseniz deyin. Fakat bunda haklı olan benim.
حسناً، تصرفت بحقارة لكنني محق بهذا الشأن

Bunun hakkında söyleyebileceklerim: bu evrensel bir duygu, hepimizde var. Utanç duymayan insanlar sadece insani
ما أستطيع إخباركم بهذا الشأن: أنه عالمي، كلنا نعانى منه. الناس التى لم تختبر الخجل

Ben de Bu konuyu ne zaman açacaksın diye merak ediyordum.
كنت اتسأل كم من الوقت ستستغرق قبل ان تتحدث بهذا الشأن

Dürüst olmak gerekirse, bence O konuda biraz yardım alabilirdi.
لأكون صريحة,اعتقدت أنه لربما احتاج قليلاً من المساعدة بهذا الشأن

Seni bununla ilgili olarak rahatlatmak istedim. Uyuşturucu işine bulaşmam Teğmen.
أردت أن أطمئنك بهذا الشأن لستُ متورّطاً بترويج المخدّرات أيها الملازم

Keşke Bay Darcy'ye bu konu hakkında tek bir kelime bile etmeseydim.
اتمنى لو انني لم احدث السيد دارسي بهذا الشأن

Bu konuyla ilgili iflas yargıcına gitmediğiniz sürece, ...Bay Hayden, sizden uzak durmanızı tavsiye ederim.
وإن لم تكن تريد الاحتكام إلى قاضي الإفلاس بهذا الشأن فأنا أنصحك بأن تنسى الأمر يا سيد هايدن