Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum, ama sana ve babana yalan söylendi. | Open Subtitles | لا أدري كيف أخبرك بهذا ولكن , أنتِ وأبوكِ قد تم خداعكما |
Danni, bunu nasıl yapacağım bilmiyorum ama artık birbirimizi görmesek iyi olur. | Open Subtitles | لا أعرف طريقة لطيفة لإخبارك بهذا ولكن لا ينبغي أن نتقابل مجدداً |
Belki geleceğin bununla ilgili bir sorunu yok, ama benim var. | Open Subtitles | ربما المستقبل ليس لديه مشكله بهذا , ولكن لدي مشكله بهذا |
bunu hiçbirimiz düşünmek istemeyiz ama belki emeklilik vakti geldi. | Open Subtitles | أنظر، ربما نكره جميعاً التفكير بهذا ولكن ربما يتحضر للمعاش. |
Görünen köye kılavuzluk etmek istemem ama hasta değilsen ilaca niye ihtiyacın var? | Open Subtitles | لن اشير لكي الا بهذا ولكن لماذا تريدين الدواء إن لم تكوني مريضه |
Hadi!" Doktor bize baktı ve "Bay ve bayan Frates, çok üzgünüm ama maalesef tedavi yok, çare yok. | TED | نظر الينا الطبيب وقال: سيد وسيدة فريتس اسف لاخباركم بهذا ولكن لا يوجد علاج، ولا يوجد شفاء من هذا المرض حتى الان |
Bazen çocukların hoşuna gidiyor yaptıklarım, ama bazen de biraz korkuyorlar. | TED | احيانا قد تفكر انه ربما يكون الاطفال من شأنهم أن يتمتعوا بهذا ولكن في بعض الأحيان يخافون قليلا |
bunu söylemek istemezdim ama buraya geldiğimde... | Open Subtitles | أكره اننى مجبر ان اُخبرك بهذا, ولكن, عندما أتيت الى هنا, |
Ben de istemiyorum ama o sürmezse kim sürecek? | Open Subtitles | لم أكن أرغب بهذا ولكن إن لم يفعل هو فمن غيره؟ |
Kimileri bunu umursamaz, ama babanın öyle biri olduğunu düşünmeni istemem. | Open Subtitles | بعض الرجال لا طاقة لهم بهذا ولكن حاشا أن يكون أبوكِ واحداً منهم |
Kendini öldüreceksen öldür... ama bu işte beraberiz ve sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | لو تريد قتل نفسك، لابأس بهذا ولكن يوجد إثنان منا هنا |
Bu işi kolayca yaparım sandım. ama yapamıyorum. | Open Subtitles | ظننت أنه يمكنني القيام بهذا ولكن لا أستطيع |
bunu söyleyeceğim için özür dilerim ama senin mükemmel Bay Bingley'ine rağmen hayatımda hiçbir yerden ayrıldığıma bu kadar çok sevinmemiştim. | Open Subtitles | يؤسفنى أن أخبرك بهذا,ولكن بأستثناء سيدك الرائع بنجلى لم أكن يوماْ بهذه السعادة وأنا أغادر مكانْ ما |
bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama bu şekilde içeri giren hiç kimse geri dönmeyi başaramadı. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أخبرك بهذا ولكن لا أحد من من ذهبوا بهذا الاتجاه قد عاد من هناك |
ama çok kızgındın. | Open Subtitles | لقد حاولت اخبارك بهذا ولكن كرهك لوالدك حال دون ذلك |
Kimseye söylemeyecektim, ama biz dost olduğumuz için paylaşabileceğimizi düşündüm... | Open Subtitles | لم يكن من المفترض أن أبوح لأحد بهذا ولكن لأننا أصدقاء فقط |
İnan bana, bunu istemiyordum ama baban bana başka bir şans tanımadı. | Open Subtitles | صدقني لم أرغب بهذا ولكن والدك لم يترك لي خياراً |