"بهذه السرعه" - Traduction Arabe en Turc

• bu kadar çabuk
• bu kadar hızlı
• bu kadar erken
• böyle hızlı
• O kadar hızlı
• Acele
• Ağır ol
• kadar kısa sürede

Babamın kalp krizinden sonra bu kadar çabuk toparlanması harika. Biliyorum.
بالكاد اصدق كيف ان والدي تعافى بهذه السرعه من النوبة القلبية

Cylonlar'ın toplumumuza bu kadar çabuk entegre olacağını hiç düşünmüş müydünüz?
هل توقعت من قبل أن السايلون سيندمجوا فى المجتمع بهذه السرعه

Yine de, hastahaneden bu kadar çabuk çıkmanı beklemiyordum.
لم أتوقع رؤيتك خارج المستشفي بهذه السرعه.

Daha önce bu kadar hızlı giriş izni alan görmemiştim.
لم تسبق لي رؤيتكم تقومون بالتحقق من الهوية بهذه السرعه

Hiç bu kadar hızlı hareket etmemiştin, Steven. Acelen ne?
لم تقم من قبل بالانتقال بهذه السرعه ستيفن، لماذا التسرع؟

bu kadar erken sıçrarsak, motorlara zarar verebiliriz.
لو قفزنا بهذه السرعه سوف تصيب المحركات بالضرر

Ringde niye böyle hızlı düşünemiyordun?
نعم , لماذا لم تفكر بهذه السرعه في الحلبة ؟

Ve dün! O dağa O kadar hızlı nasıl tırmandın?
وبالأمس ، كيف تلقت ذلك الجبل بهذه السرعه ؟

bu kadar çabuk gitmeyeceksiniz, değil mi?
أيها الأمير أحمد لن تغادرنا بهذه السرعه.. أتنوى ذلك ؟

Seni tekrar göreceğimi biliyordum. Ama bu kadar çabuk beklemiyordum.
فكرت فى أن أراك ثانيه لم أعتقد أنه سيكون بهذه السرعه

bu kadar çabuk karar aldıramazsın.
انت لا تستطيع الحصول على هذا الوصايه بهذه السرعه

Hayır. Harika bir fikirle itibar kazandım. Herşeyi bu kadar çabuk nasıl öğreniyorsun?
لا انها فكره عظيمه كيف اكتشفتها بهذه السرعه

Genelde erkeğin babasıyla bu kadar çabuk tanışmayı sevmem.
انت تعلم عاده انا لا افضل انا اقابل والد الصبى بهذه السرعه

İşlerin, mükemmel giderken felakete bu kadar hızlı dönüşmesi inanılmaz.
إنهمنالمذهلكيف يمكن أن تتحول الأمور من حال إلي حال بهذه السرعه

Onları bu kadar hızlı büyüyemeyeceklerine inandırmak isteriz....
..نـرغب بإقناعهم ان لايكبـرو بهذه السرعه

Beni görmek için bu kadar hızlı geldiğin için sağ olasın.
من الجيد رؤيتك شكراً لقدومك لرؤيتي بهذه السرعه

Kuşu bu kadar erken salmanın zalimlik olacağını, zayıf olduğundan ve uçamadığından dolayı kesinkes öleceğini, benim kuşu serbest bırakma isteğimin onun hazır olduğu anlamına gelmediğini söylemişti.
لقد قال .. سيكون من القسوة ترك العصفور يمضي بهذه السرعه فسيموت بالتأكيد من تلقاء نفسه

bu kadar erken gitmeyeceksin değil mi?
لن تتركينا بهذه السرعه, اليس كذلك؟ ؟

Hey, eve bu kadar erken dönmeni beklemiyordum.
لم اتوقع عودتك للمنزل بهذه السرعه

Öyleyse neden böyle hızlı atıyor?
اذن لما ينبض قلبك بهذه السرعه ؟

O kadar hızlı değil.Seninle tanışmak istiyor.
ليس بهذه السرعه .هي تريد رؤيتك

Acele etme Yugi. Zırh, Mavi Gözümü kurtaracaktır.
ليس بهذه السرعه يا يوغى اشغل كرت الفخ الدرع العاكس ليحمى تنينى

Ağır ol bakalım, Cafer. Bir şeyi unutmuyor musun?
ليس بهذه السرعه يا جعفر ألم تنسى شيئا ؟

Ben de açıklanması gereken içtihatları dinleyeceğim. Buraya bu kadar kısa sürede gelmek çok garip.
و أنا سأستمع للقضايا السابقه الذكر غريب العوده بهذه السرعه