"بهذه الصعوبة" - Traduction Arabe en Turc

• bu kadar zor
• kadar da zor
• O kadar zor
• çok da zor
• kadar zor mu
• kadar zor bir
• kadar zor olabilir
• kadar zor olmamalı
• kadar zor olacağını

En son ne zaman bu kadar zor gelmişti hatırlamıyorum.
لا أتذكر، أنّ الأمر كان بهذه الصعوبة في المرة الماضية

Bu hapishanede birçok kişinin doğumuna yardımcı oldum ama hiç bu kadar zor bir doğum görmedim!
لقد ساعدت الكثير من النساء على الولادة في السجن لكنني لم أرى من قبل مخاضاً بهذه الصعوبة.

yani, eğer bu doğruysa, bu neden bu kadar zor oluyor?
أعني ، إن كان هذا صحيحاً فلماذا يجب أن يكون بهذه الصعوبة ؟

Pes ediyorum. Ben polis olmak için uygun biri değilim. Yapma ahbap, o kadar da zor değil.
ــ لست ملائماً لأكون شرطياً ــ بربك، ليس الأمر بهذه الصعوبة

Biliyor musun, gerçekten değildi o kadar da zor, onlar normal bir hayat bir atış hak çünkü.
أتعلمين ، لم يكن هذا بهذه الصعوبة لأنهما تستحقان فرصة لعيش حياة طبيعية

Keşke "seni seviyorum" demem O kadar zor olmasaydı.
كنت اتمنى ان تكون كلمة بحبك ليست بهذه الصعوبة علي

çok da zor değil; hani var ya, "bu elma, bu portakal... "...Dünya bunun etrafında dönüyor" falan?
و الآن هي ليست بهذه الصعوبة, ها هي التفاحة, ها هي البرتقالة, تعرفون, الأرض تدور, و بهذا الشكل.

Hayat bu kadar zor olmak zorunda degil, Mag.
لا داعي للحياة أن تكون بهذه الصعوبة يا ماك

Bir bebek bakıcısı seçmenin bu kadar zor olacağını düşünmemiştim.
لم أتوقع أنه بهذه الصعوبة إختيار جليسة أطفال

Hiç bu kadar zor olacağını da düşünmedim.
لم أظن أن الامر سيكون بهذه الصعوبة أيضاً

Tarihte, gelişim hiç bu kadar zor olmamıştı.
لم يحدث قط في التاريخ أن سُجِّل نمو بهذه الصعوبة

İşe girmen, gerçekten bu kadar zor mu?
هل الأمر بهذه الصعوبة عليكِ لتحصلي على عمل؟

Beyler, bu kadar zor olmaması gerekiyor.
تعلمون أيها السادة أن المسألة ليست بهذه الصعوبة

Hala gerçekleşmedi. bu kadar zor olmasa gerek.
ولميتمالامر، لا يجب ان يكون الامر بهذه الصعوبة

Hadi ama Augusten, o kadar da zor değil.
اوه , يا الله , اوجوستن انه ليس بهذه الصعوبة

O halde deneyelim. o kadar da zor olmamalı.
يمكننا ان نحاول ، لا يمكن ان تكون بهذه الصعوبة

İşe balıklama daldığında o kadar da zor olmuyormuş.
لقد ظهر أنه ليس بهذه الصعوبة إذا ما غصتِ في الأمر

Şimdi şu piç kurularını bulup kafalarına sıkalım. O kadar zor bir şey değil.
ولأن فلنجد أولئك الحقيرين وحسب تبا, ليس الأمر بهذه الصعوبة

Kromozomlarını kontrol ediyoruz. çok da zor bir şey değil.
نحن نسيطر غلى كروماسوماتها إنها ليست بهذه الصعوبة

Bizler de denemeye karar verdik, Çünkü biz, ne kadar zor olabilir ki, diye düşünüyorduk.
قررنا تجربتها، لأننا اعتقدنا، ان الامر لن يكون بهذه الصعوبة.

Yani sanki bu kadar zor olmamalı gibi görünüyor.
الأمر يبدو فقط بأنه لا يجب أن يكون بهذه الصعوبة