Demek istediğim herkes senin kadar yakışıklı olamaz ki. | Open Subtitles | أعني.. ِ لا يمكن للجميع أن يولدوا بهذه الوسامة |
Kaplanın sana pençeleriyle dokunmasına izin Ver de bak bakalım o kadar yakışıklı olabiliyor musun? | Open Subtitles | دع هذا النمر ينشب مخالبه فيك ولن تبقى بهذه الوسامة |
Pek çok insan bana benzediğini söylüyor ama benim kadar yakışıklı olup olmadığından emin değilim. | Open Subtitles | كثيرون يقولون بأنه يشبهني لاكنني لست متأكداً إن كان بهذه الوسامة |
Dostum bu kadar yakışıklı olduğumu bilsem başka bir sektörde şansımı denerdim. | Open Subtitles | ،ربّاه، لو كنت أعرف أنني بهذه الوسامة لكنت جرّبت مهنة أخرى |
Her zaman böyle yakışıklı ve kendine güvenen biri değildim. | Open Subtitles | انظر. انا لم اكن دائماً بهذه الوسامة والثقة. |
Bana iyi bak çünkü bir gün sen de benim kadar yakışıklı olacaksın. | Open Subtitles | ألقِ نظرة فاحصة علي, لأنه يوماً ما, ستكون بهذه الوسامة |
Sen olmadığını anlamıştım. Sen o kadar yakışıklı değilsin. | Open Subtitles | -كنت أعرف أنه ليس أوليفر فأنت لست بهذه الوسامة |
Sen ne zaman bu kadar yakışıklı oldun? | Open Subtitles | متى أصبحت بهذه الوسامة |
Sen ne zaman bu kadar yakışıklı oldun? | Open Subtitles | متى أصبحت بهذه الوسامة |
O kadar yakışıklı olmadığını söylüyor. - Öyle demedi. | Open Subtitles | -تقول انك لست بهذه الوسامة |
- böyle yakışıklı olduğunu söylemedin. | Open Subtitles | لم تخبرينى أنه بهذه الوسامة |