Artık benimle gitmek istediğini bildiğime göre sanırım Onu kendim arayacağım. | Open Subtitles | حاليا بما أنني أعرف بنيته في مرافقتي أظنني سأتصل به بنفسي |
Bu güzel bir öneri. Onu kendim de düşünmeliydim. | Open Subtitles | هذا اقتراح ممتاز كان يجب أن أفكر به بنفسي |
Siz bana komiserinizin ismini ve numarasını verin. Onu kendim arayayaım. | Open Subtitles | لما لا تُعطيني اسم ورقم مُلازمكِ، وسأتّصل به بنفسي. |
Dean, ya beraber yaparız ya da ben tek başıma yaparım. | Open Subtitles | دين بإمكاننا عمل هذا معا أو أقوم به بنفسي |
Dean, ya beraber yaparız ya da ben tek başıma yaparım. | Open Subtitles | دين بإمكاننا عمل هذا معا أو أقوم به بنفسي |
Sana Bizzat kendim söylemeliydim. | Open Subtitles | كان ينبغي أن أقوم به بنفسي.. أنا فقط |
Yani, rehbere bakıp Onu kendim ararım. | Open Subtitles | أعني أني سأُقدم وأتصل به بنفسي |
"Ha?" Peki, her şey arasında sen beni ve Onu kendim toplantı söyledim, | Open Subtitles | ما بين كل ما أخبرتني به ولقائي به بنفسي |
Onu kendim arayarak, bana ben ver. | Open Subtitles | أعطيني إياه ، سأتصل به بنفسي |
Evet, Onu kendim ararım. Teşekkürler. | Open Subtitles | نعم اجل سوف اتصل به بنفسي |
Onu kendim arayacağım. | Open Subtitles | سأتصل به بنفسي. |
tek başıma yapmayı bildiğim fazla bir şey yok. 12 yaşımdan beri kamera önünde gül dediler güldüm, ağla dediler ağladım. | Open Subtitles | لا يوجد هناك الكثير يمكنني القيام به بنفسي ضحكت و بكيت أمام الكاميرا اخبروني أن أفعل ذلك |
Ne yapılacaksa tek başıma yaparım. | Open Subtitles | أياً كان ما يحتاجه الأمر سوف أقوم به بنفسي |
Böyle bir şeyi tek başıma da haklayabilirim. | Open Subtitles | شيء كهذا , يمكنني الإعتناء به بنفسي |
Onu buradan çıkarıyorum. Bizzat kendim ilgileneceğim. | Open Subtitles | سأخرجه من هنا سأعتني به بنفسي |
Onu buradan çıkarıyorum. Bizzat kendim ilgileneceğim. | Open Subtitles | سأخرجه من هنا سأعتني به بنفسي |