"به في" - Traduction Arabe en Turc

    • 'da
        
    • 'de
        
    • Onunla
        
    • Onu
        
    • içinde
        
    • daki
        
    • şey
        
    • en
        
    Hergün yararlandığımız bütün bu harika plastikler önce plastiği moleküllerine ayırıp daha sonra da özel yöntemlerle geri birleştirilerek yapılıyor. TED حيث تقوم بتفكيك الجزيئات وإعادة تركيبها بطريقة محددة للغاية لصنع كل هذا البلاستيك الرائع الذي نتمتع به في كل يوم
    Dinle, bu geceden sonra filmlerde göründüğüm kadar televizyonda da görüneceğim. Open Subtitles انا ساحظي بوقت على شاشتك اكثر مما احظي به في الفيلم
    Yaptığınız şey çok önemli. Ve elimizden geldiğince de yardım etmek isteriz. Open Subtitles ما تقومون به في غاية الأهمية ونود أن نساعدكم على ما نقدر
    Onunla merkezde tanıştım ve baba çok müthiş bir müzisyen. Open Subtitles إلتقيت به في المركز و هو أروع موسيقار يا أبي
    Peki... eğer Onu arazimde yakalarsam, yeni birine taç giydirecek! Open Subtitles حسناً.. لو أمسكتُ به في أرضي.. سيتم تتويجه بشكل جديد
    Son 5 yıl içinde üst düzey birkaç soyguna karıştığı sanılıyor. Open Subtitles يشتبه به في عدّة سرقات رفيعة المستوى خلال السنوات الخمس الماضية
    Elm ve Houston'daki saldırıda şüphelinin 30 yaşlarında, zayıf, 1.80 boyunda, 75 kilo beyaz tenli bir erkek olduğu bildiriliyor. Open Subtitles المشتبه به في إطلاق النار في منطقتي ايلم وهيوستن كما تفيد التقارير ذكر أبيض غير معروف بحوالي الثلاثينيات، بنيته هزيلة
    Bu platformda yaptığı şey şehri oluşturma sürecini anlatan 12 parçalık bir seri. TED كان ما قام به في الواقع سلسلة من 12 نقطة لبناء هذه المدينة.
    - Bu gezegende buluduğum sürece yapmak zorunda kaldığım en zor şey. Open Subtitles إنه أصعب شيء اضطررت القيام به في وقتي كله على هذا الكوكب
    Daha iyi bir iş bulamayacak, sonunda bu işi kaybettiği için Onüç'ü suçlayacağı anlamına gelir sonunda da Onüç kendini suçlayacak. Open Subtitles فهو لن يحظى بوظيفةٍ أفضل مما سيفضي به في النّهايةِ إلى استيائه منها لفقدانه هذه الوظيفة التي ستستاءُ منها في النهاية
    Demek istediğim, yapmak istediğin özel bir şey var mı burada ya da ilgilendiğin bir gazetecilik alanı var mı? Open Subtitles ما أعنيه هو, إن كان أي شيء بالتحديد تود فعله هنا أو في أي مجال محدد تهتم به في الصحافة؟
    Zanlı Busan'da ortaya çıktı, şu anda burası çok hareketli. Open Subtitles لقد ظهر المشتبه به في مدينة بوسن الأمور جنونية هنا
    Öfkesini sık sık ondan çıkarıyormuş, kadın da Onu kovmuş. Open Subtitles كان يتردد عليها كثيرا , لقد ألقَت به في الخارج
    Indian Hill'de tanıştığım katil taklidi yapan... bir adamı gördün. Open Subtitles رأيت رجلاً التقيت به في انديان هيل الذي يقتل التقليد
    Olacaklara seyirci kalamam. Senin de bunu istemediğini biliyorum. Anlıyorum Bruno. Open Subtitles قاتلت كي أحافظ على عملي سأحاول الاستمتاع به في الوقت الحالي
    Biz de bu projeyi yaptık, ve projenin olgularından birisi bu. TED وما قمنا به في هذا المشروع هذه واحدة من التوضيحات المتعلقة بالمشروع
    Mimarıyla tanışmak istiyor. Tel Aviv'e gelip Onunla tanışır mısınız? TED و هو يطلب من المهندس المعماري تلبية طلبه للاجتماع به في تل أبيب؟
    Onunla sokakta karşılaştık, arkadaşın olan heykeltıraşa gidiyordu. Open Subtitles التقينا به في الشارع، في طريقه إلى صديقك، النحات
    Onu bir akşam soğuk hava deposunda bütün bir salamı yerken yakaladık. Open Subtitles في احدى الليالي امسكنا به في ثلاجة متنقلة وهو يأكل كل البولوني
    Onu bulmaya çalışıyorum. Ev telefonunu aradım. Cep telefonunu aradım. Open Subtitles أحاول أن أجده ، إتصلت به في البيت وأتصلتبه علىهاتفهالخلوي،
    İki yıl içinde yaptığın tüm iş anlaşmalarını elektron mikroskobuyla incelemem gerek. Open Subtitles سأذهب لفحص كل قطعة عمل قمت به في السنتين الماضيتين بميكروسكوب الكتروني
    Normal bir hafta içinde kaç tane seçim yaptığınızı? TED هل تعلم كم اختيارا تقوم به في اي اسبوع؟
    Hayatta iki büyük tutkusu var, Yenipazar'daki yarış atları ve antika para koleksiyonu. Open Subtitles هناك عشقين في حياته اسطبلات خيول السباق الخاصة به في نيوماركت ومجموعة عملاته الأثرية
    O kadar büyük ki yoldaki en sol şeritte kendi başına arabasını sürebilir. Open Subtitles كبير لدرجة أنه يستطيع القيادة به في الطريق السريع الخالي عندما يكون وحده

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus