"بوجهي" - Traduction Arabe en Turc

    • yüzüme
        
    • suratıma
        
    • Yüzümü
        
    • yüzümde
        
    • yüzümle
        
    • yüzüm
        
    • suratım
        
    Bunca zamandır babamı tanıdığı hakkında yüzüme karşı yalan söylediğine inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنه يكذب بوجهي حيال معرفته بأمر والدي طيلة الوقت
    Seni görmeye geldim ama sen kapıyı yüzüme kapattın.. Open Subtitles تدحرجت إلى المصرف حضرت لأراك وأغلقت الباب بوجهي
    Doğru kelimeyi bulayım diye çırpınırken insanların yüzüme gülmesinin peki? Open Subtitles الناس يضحكون بوجهي لأنني أعاني في أيجاد الكلمات ؟
    Bu iş bitince başladığını bitirmeni ve suratıma kurşunu sıkmanı istiyorum. Open Subtitles عندما ينتهي أريدك أن تنهي ما بدأتَه أن تضع رصاصة بوجهي
    Atın üzerinde dik duramadım, at büyük bir adım attı ve öne savrularak atın kafasının arkasına Yüzümü çarptım. TED لم أستطع أن أثبت نفسي مستقيمة على السرج. وعندما نزلنا خطوة كبيرة، اندفعت للأمام وضربت بوجهي خلف رأس الحصان.
    İşte istediğim... yüzümde güneş, saçlarımda rüzgar havada tuz kokusu... harika değil mi? Open Subtitles الآن هذا ما أتكلم عنه الشمس بوجهي الرياح من خلال شعري رائحة الملح في الهواء
    Şişmiş yüzümle daha çok pezoya satamazsın beni, biliyorsun. Open Subtitles أنت لن تجلب العديد من البيزوات بوجهي المنتفخ وأنت تعرف هذا
    yüzüme kapama. Neden hep aynı şeyleri giyiyorsun? Alo? Open Subtitles لا تغلقين الخط بوجهي لماذا انتي دائما ترتدين نفس الفستان
    Onu uyarmaya çalıştım ama dalga geçtiğimi düşünerek telefonu yüzüme kapattı. Open Subtitles أنا حاولت بأن أحذره ولكنه أعتبر بأن هذه مزحة وأغلق السماعة بوجهي.
    Bana fahişe imasında bulunduğu için bir adamı yere serdin, ama kendin yüzüme karşı söyleyip duruyorsun. Open Subtitles رجل يعرف أنني عاهرة وآخر يستمر بقولها بوجهي
    Her neyse, bugün ona ulaşmaya çalıştım ama telefonu yüzüme kapadı, ki bu bence gayet normal. Open Subtitles على كل حال, حاولت الاتصال به اليوم لكنه اقفل بوجهي .. وهذا رائع
    Hiç değilse bu, geçen gün yüzüme kapıyı kapatmandan daha iyi. Open Subtitles لكن هذا افضل من ذلك اليوم عندما اقفلت الباب بوجهي
    Sonra ilk hatırladığım şey, hava yastığının yüzüme açılmasıydı. Open Subtitles تالى شيء أتذكره ,إنطلاق الكيس الهوائي بوجهي.
    Martavallarını yüzüme okusana, beyaz çocuk. Open Subtitles كبف أمكنك أن تكذب بوجهي مباشرة أيها الفتى الأبيض
    Karımın duruk kremi yüzüme çarptı. Her tarafı çöp ve ıvız zıvırla doldu. Open Subtitles مرطب شفاه زوجتي ضربني بوجهي, وكان هنالك فضلات وتراب في كل مكان
    Yaptığım yemeği suratıma tükürdüğünde sessizce acı çektim. Open Subtitles لقد عانيت بصمت عندما كان يبصق الطعام الذي أصنعه بوجهي
    Onun suratıma ne yaptığını gördüğünde, bana yardım etmeyi teklif ettin. Open Subtitles عرضت عليَّ المساعدة عندما رأيت ما فعل بوجهي
    Onun suratıma yaptığını görünce bana yardım etmeyi önerdin. Open Subtitles عرضت عليَّ المساعدة عندما رأيت ما فعل بوجهي
    dokunma açısından, suyun kadifemsi yumuşaklığından Yüzümü yalayan rüzgara. TED على مستوى اللمس، أنتقل من احساس مُخملي، لطيف، بالماء، إلى الهواء الذي سيحتكّ بوجهي.
    Yüzümü ne hâle getirmişsin. Sakalların zımpara gibi. Open Subtitles انظر مافعلته بوجهي اصبح خشناً مثل ليفة غسل الصحون
    Planladığımdan daha farklı bir şekilde yüzümde patladı. Open Subtitles لقد إنفجر الأمر بوجهي بطريقة مختلفة قليلاً عما خططت له
    Oh, artık yüzümle uraşmamam gerektiğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles أنتم تعتقدون انه لا يجب أن أعبث بوجهي بعد الآن؟
    O benim yüzüm ve görüntümle geldi... ve annen kandırıldı. Open Subtitles لقد جاء إليها بوجهي و شكلي، و هي أنخدعت بذلك.
    Göğsümde bir baskı vardı. suratım sanki yanıyordu. Open Subtitles كان هناك خفقان شديد في صدري .. شعرت بوجهي و كأنه يحترق و

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus