Karım Burada olduğumu öğrenirse beni öldürür. | Open Subtitles | لو كانت زوجتي تعلم بوجودي هنا لقامت بقتلي |
Annesine Burada olduğumu haber verecek bir bahane bulur musun? | Open Subtitles | هلا تجد الذريعة لتبلغ المرأة بوجودي هنا ؟ |
Burada olduğumu kimse bilmiyor ki. | Open Subtitles | لا بدّ وأنّه خطأ، فلا أحد يعرف بوجودي هنا |
Gösteri kayıtlarım var. Burada olmaktan bir şey kaybetmem. | Open Subtitles | جعلت برامجي تُسجّل، لا يفوتني شيء بوجودي هنا. |
Burada olmaktan çok heyecanlıyım çünkü hem sizinle tanışıyorum hem de uçaklarınızı göreceğim. | Open Subtitles | أنا متحمسة جداً بوجودي هنا لأنه سيتسنى لي التعرف عليكم |
Burada olmak, sahip olduğum her şey ve bu nedenle kaybedecek hiçbir şey yok. | Open Subtitles | فقط بوجودي هنا لدي كل شيء و بالتالي لاشء لأخسره |
Francis, Burada olduğum için çok heyecanlıyım. | Open Subtitles | أنا سعيد جداً بوجودي هنا يا فرانسيس وسوف أفعل ما تريدني أن أفعل. |
Her durumda, Bath'da değil de burada olduğuma çok memnunum. | Open Subtitles | أنا سعيدة بوجودي هنا على أن اكون في باث مهما كانت الظروف |
Burada olduğumu bildiğini düşünüyor. | Open Subtitles | لكنّها متأكّده من أنّه جاء للبحث عنّي، تعتقد بأنّه يعلم بوجودي هنا |
Bu arada, Burada olduğumu kimse bilmiyor. | Open Subtitles | بالمناسبة، لا أحد يعرف بوجودي هنا لا أمي ولا أي شخص آخر |
Ama şimdi onun sayesinde Burada olduğumu düşünüyorum. | Open Subtitles | لآن أشعر أنه هو السبب بوجودي هنا |
Burada olduğumu kimse bilmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لا أحد يعلم بوجودي هنا , أليس كذلك ؟ |
Gitmeliyim. Burada olduğumu bilmiyorlar. | Open Subtitles | عليّ المضي، إنهم لا يعلمون بوجودي هنا |
Ayrıca, "Jenny"yi söylerken beni sahneye alması ihtimaline karşı Burada olduğumu bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | كما أريده أن يعرف بوجودي هنا تحسّباً لرغبته بأن أصعد للمسرح عندما يغنّون "جيني". |
Teşekkür ederim. Teşekkür ederim. Burada olmaktan mutluluk duyuyoruz. | Open Subtitles | شكرا لك شكرا لك سعيد لكوني هنا سعيد بوجودي هنا |
Ne dediğini anlamıyorum ama Burada olmaktan çok mutluyum. | Open Subtitles | لا أعلم ماذا تقولين لكنني سعيد بوجودي هنا |
Ve ne olursa olsun seninle Burada olmaktan memnunum. | Open Subtitles | ومهما كان الأمر انا سعيدة بوجودي هنا معك |
Bugün Burada olmak beni rahatsız ediyor. | Open Subtitles | لا أشعر بالراحة بوجودي هنا اليوم |
Evet, adı her neyse, ben Burada olduğum için şanslısınız çünkü tek başıma tüm bir Japon Alayı'nı indirmeyi planlıyorum! | Open Subtitles | لا بأس، أياً كان اسمها أنتم يا رفاق محظوظين بوجودي هنا لأنني أخطط للقضاء على فوج كامل من اليابانيين بمفردي! |
Şiirden pek anlamam ama burada olduğuma çok mutluyum. | Open Subtitles | لا أعرف الكثير عن الشعر لكنني سعيدة جداً بوجودي هنا |
Burada olmam işleri daha da kötü hale getiriyor. | Open Subtitles | أنا فقط أجعل الأمور أسوء بوجودي هنا |
Uzun süre babamla görüşmedim ve şimdi ise burada olmamın sebebi o olmuş oldu. | Open Subtitles | لم أتحدث مع أبي ...لمدة طويلة، والآن لآن أشعر أنه هو السبب بوجودي هنا |
Burada olmamla, her şey benim elimde bu nedenle, kaybedecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | فقط بوجودي هنا لدي كل شيء و بالتالي لاشء لأخسره |
Bu akşam burada bulunarak size ne kadar yardımım dokunacağından emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكداً من الإفادة التي يمكن أن أقدمها بوجودي هنا الليلة |