Dostunum. Şu an başının dertte olduğunu biliyorum ve sana biraz akıl vermek istiyorum. | Open Subtitles | وأنا صديق، أعلم بأنكَ واقع بورطة صغيرة حالياً وأودّ منحكَ بعضاً من راحة البال |
Bu senin görüşün. Bana göre bir dostumuzun başı dertte. | Open Subtitles | هكذا ترى الأمر أنا أرى أن هناك صديقة بورطة |
- Rahip Tim birine söyledi de, başımız dertte sanıyor. | Open Subtitles | تعتقد بأننا بورطة لأن القس تيم اخبر احدا |
Sadece Facebook şifresini değiştirdi diye onun başının belada olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | وأنت تعتقد أنّه واقع بورطة بسبب تغييره لكلمة السر لحساب الفيسبوك خاصّته؟ |
Bir adamın resmini görmüşsem, altında para da varsa o adamın başı belada demektir. Değil mi? | Open Subtitles | أرى صورة رجل وتحتها أرى ثمن، فلذا أعرف أن هذا الرجل واقع بورطة |
Garip bir şeyler yapma. Baban öğrense başın belaya girer. | Open Subtitles | ،لا تفعل أيّ شيء مريب .ستكونُ بورطة لو اكتشفَ والدك |
Seni orada bulursa, başın belaya girer. | Open Subtitles | إن وجدك هنا بعد عودته من العزل, ستقع بورطة |
Villette bana geldi. Başının dertte olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فاليت جاء لى وقال أنه واقع بورطة |
Yani ikinizin de başı fena dertte. Bu konuda söyleyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | المسدّس الذي سرقته (سيدني) من أجلك و هذا يجعلكما واقعين بورطة كبيرة للغاية |
Hayır, ama başları dertte olmadıkça insanlarla muhatap olmam. | Open Subtitles | -لا، لكنني لا ألتقي بالناس فعلياً -إلاّ إن كانوا بورطة |
Onun değil, benim dertte. Üzerime aldım. | Open Subtitles | لا انه ليس بورطة, أنا أخذته بنفسي |
Bu da büyük ihtimalle başımızın büyük dertte olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أننا يحتمل أن نكون بورطة كبيرة |
Yani, bütün bunlardan sorumlu küçük yeşil kertenkele. Zira, eğer başına bir şey gelirse, başım büyük belada demektir. | Open Subtitles | السحلية الخضراء الصغيرة المسئولة عن كل هذا لانه إن وقع شيء له فسأكون بورطة |
Eksiksiz anlatayım, hemen anahtar teslimi yapmıyoruz. Burada sizinle buluştuğumu öğrenirse başım büyük belada demektir. | Open Subtitles | بصراحة تامّة، لستا مُستعدّين لتسليم المفتاح بعد، وسأكون بورطة كبيرة لو اكتشف أحد أنّي قابلتُك هُنا. |
Gördüğüm ilk cücenin başı büyük belada. | Open Subtitles | أوَّل قزم أراه، سيكون بورطة كبيرة. |
Phoebe, eğer bulduğum şey doğruysa, Prue'nun başı belada. | Open Subtitles | فيبي، إن كان ما عرفته صحيحاً فإنَّ "برو" واقعة بورطة حقيقية |
Başın belada değil. Hepimiz daha normal bir düzene geçeceğiz. | Open Subtitles | لست بورطة,سنقوم ببعض التعديلات البسيطة |
Üstelik başım belaya girerse arkadaşlarım yanımda olacaktır. | Open Subtitles | بالإضافة، لو وقعتُ بورطة حقيقيّة، فأصدقائي سيكونون هناك لإنقاذي. |
Bunu izliyorsanız başımın belaya girdiğini öğreneceksiniz demektir. | Open Subtitles | ستعرفان أنّي بورطة لو كنتما تُشاهدان هذا. |
Ama o delikanlının başı beladaysa, vicdanımız rahat etmeli. | Open Subtitles | ولكن إذا كان الشاب بورطة فلا نريد تعذيب ضميرنا بهذا |
Eğer sen hala burada olur ancak para olmazsa işte o zaman işler çok sevimsiz bir hale döner. | Open Subtitles | لو لا زلت هنا ولا وجود للمال ستكون بورطة. |