"بوسعي القيام" - Traduction Arabe en Turc

• yapabileceğimi
• yapabileceğim
• yapamayacağım

Bak, bunu yapabileceğimi bile bilmiyorum.
انظري، لا أعرف حتى إذا كان بوسعي القيام بذلك

Ben kimim de bu işi yapabileceğimi ve beş yaşındaki oğlumu kendi başıma büyütebileceğimi düşündüm?
من أنا لأظن أن بوسعي القيام بهذا العمل وتربية طفل في الخامِسه من عمرِه لوحدي؟

O zaman bende yapabileceğimi sanmıyorum.
.حسنٌ , إذن لا أعتقد بأن بوسعي القيام بذلك

Gitmesini istemiyorum, ama bu konuda yapabileceğim hiç bir şey yok.
،لا أريدها أن تذهب وليس بوسعي القيام بأيّ شيء حيال ذلك

Ben gideyim. yapabileceğim başka bir şey yok.
. سأغادر ، ليس بوسعي القيام بالمزيد من الأفضل أن تبلغ السفير في الحال

Afedersin, ben sadece.. Bak, galiba bunu yapamayacağım.
لا أعتقد أنّه بوسعي القيام بهذا

Bunu kendi başıma yapabileceğimi kanıtlamak istedim, çünkü artık her şeyi kendi başıma yapmak zorundayım!
أردت أن أثبت أن بوسعي القيام بذلك وحدي لأنني سأقوم بكل الأمور وحدي الآن وأعرف أنك هنا

Burada o düşündüğümü yapabileceğimi, bir etki yaratabileceğimi düşündüm.
ظننت أن بوسعي القيام بذلك هنا ويكون لي تأثير

Bunu yapabileceğimi mi sanıyorsun?
تعتقد حقاّ هل بوسعي القيام ذلك؟

- Baba, bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
أبي لا أعتقد أن بوسعي القيام بالأمر

Ama Antoine ile beraber bir şeyler yapabileceğimi hissettim yani, bir şeyleri değiştirebileceğimi.
ولكن في حال "أنطوان" شعرت بأن بوسعي القيام بشيئ بأن بوسعي تغيير شيئ ما

Bırak üzerine gideyim, ne yapabileceğimi görelim.
دع أمره لي، لنرى ما بوسعي القيام به

Bunu yapabileceğimi sanmıyorum.
لاأظن أنه بوسعي القيام بذلك

Bunu yapabileceğimi bilmiyordum.
لم أعرف أن بوسعي القيام بذلك

yapabileceğimi biliyorum.
أعلم أن بوسعي القيام بهذا.

Bunu yapabileceğimi biliyorsunuz.
كما تعلمان بوسعي القيام بذلك.

Bu yüzden, eğer menüyü canlandırmak için yapabileceğim herhangi bir şey varsa, bana bildirin.
لذا إن كان بوسعي القيام بشيء للمساعدة في تطوير قائمة الطعام اعلمني رجاءً

Sorumluluk altında olması gerekiyordu... ve benle kan bağı olmadığı için yapabileceğim çok şey yoktu.
‫كان يسعى حق الرعاية ‫وبما أننا لسنا قريبتين بالدم ‫لم يكن بوسعي القيام بالكثير

Keşke yapabileceğim bir şey olsaydı.
أتمنى لو كان هناك شيء بوسعي القيام به

- Üzgünüm. yapabileceğim bir şey yok.
-آسف , ليس هناك ما بوسعي القيام به بشان ذلك

Galiba bunu yapamayacağım.
لا أعتقد أنّ بوسعي القيام بهذا