"بوعي" - Traduction Arabe en Turc

    • bilinçli
        
    • bilinç
        
    • bilinçle
        
    Tüm aletlerimizi kapatalım gibi bir öneride bulunmuyorum, sadece onlarla, birbirimizle ve kendimizle daha bilinçli bir ilişki kuralım diyorum. TED أنا لست أقترح أن نبتعد عن أجهزتنا، فقط أن نطور علاقة بوعي ذاتي أكثر معها ومع بعضنا البعض ومع أنفسنا.
    Parçalı, geçici görüntüleri bir araya getiriyordum, bilinçli olarak ipuçlarını inceliyor, hiçbir şey görmeyene dek, dağınık dürbünün içerisinde bir mantık arıyordum. TED جمعت صورا مبعثرة ، صورا عابرة، حللت الدلائل بوعي بحثت عن بعض المنطق في مشهدي المتداعي حتى لم أعد أرى شيئا أبداً.
    Kompülsif yani zoraki olan ve bilinçli olarak direnemediğimiz rahatsız dürtüler. TED بمعنى، السلوكيات التي هي قسرية إجبارية عن طريق الرغبات غير المريحة لا تستطيعون مقاومتها بوعي.
    Kimi zaman, sosyal statü için yapılan bilinçli ya da bilinç dışı bir girişim oluyor. Open Subtitles في بعض الأحيان، بوعي أو بغير وعي لمحاولة الوصول على المركز الاجتماعي
    Raiderlar karmaşık olmayan bir bilinç ve hayatta kalma içgüdüsüne sahip eğitimli hayvanlar gibidir. Open Subtitles مركبات السيلونز مثل حيوان مدرب بوعي اساسي وغريزة البقاء
    Sabah uyanır ve günümü, olmasını istediğim gibi, bilinçle yaratırım. Open Subtitles استيقظت في الصباح و بوعي أكوّن يومي : بأني سأكون سعيداً
    Acı çektiğimizde, bilinçli olarak acı çekiyoruz; zihinsel hastalık veya acı dolayısıyla. TED وعندما نعاني، نعاني بوعي سواء من خلال المرض العقلي أو الألم.
    Bir diğer örnekle, beynin bilinçli deneyimleri değiştirmek için ne kadar hızlı bir şekilde yeni tahminler üretebildiğini görelim. TED إليك مثالٌ آخر، يوضح مدى سرعة العقل في استخدام تنبؤات جديدة لتغيير ما نختبره بوعي.
    Kilit nokta buna bilinçli yaklaşmak. TED العامل الأساسي هو أن تبدأ العمل عليها بوعي.
    Bu fikrin üçüncü bileşeni ise bilmemek, bilinçli olarak kendinizi geriye itmek. TED القسم الثالث هو عن فكرة عدم العلم، من وضع نفسك بوعي إلى الوراء.
    Davranış kuralları onları bilinçli bir şekilde kullanmamız için var. Open Subtitles فقواعد السلوك وجدت لنا لكي نستخدمها بوعي
    Teknik olarak birkaç dakika ölmüştü. bilinçli olarak bu olayla yüzleşmedi. Open Subtitles كانت ميّتة إكلينيكياً لبضع دقائق لم تتعامل مع هذا بوعي
    "Hücresel hafıza", verici dokusundaki enerji ve bilginin alıcıya, bilinçli veya bilinçsiz olarak, nasıl transfer edildiğini açıklar. Open Subtitles إنها تشرج كيف يمكن للطاقة والمعلومات أن تنتقل بواسطة العضو المزروع بوعي أو غير وعي الشخص المتبرع له
    Rüyaları bilinçli olarak yönlendirmenin bir yolu olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون هناك بعض الطرق من التلاعب بوعي الأحلام.
    Hayır, bana bilinçli olarak bir şey öğretmediğini biliyorum. Open Subtitles اجل , اعلم بأنك لاتحاول تعليمي بوعي اي شيء
    Bu nedenle bunu formüle etmenin bir yolu, insan zihni dakikada milyonlarca bilgi parçacığını alabilir, bilinçli olarak bunun yaklaşık 40'ının farkındadır. TED توجد طريقة واحدة لصياغة ذلك, ان العقل البشري قادر على اخذ ملايين الاجزاء من المعلومات في دقيقة واحدة, بينما ما يدركه بوعي هو حوالي اربعين.
    Şu, bilinç sahibi bir makine icat ettiysem, insan değilim. Open Subtitles الجملة التي تقول إن اخترعت آلة بوعي فلست بشرًا بل إله
    Hepimiz tek bir bilinçle bagli ve suurlu olacagiz. Open Subtitles جميعنا واعين ومتصلين بوعي واحد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus