Yani, senin öldüğünü düşünmek onun için cehennemde olmak gibiydi. | Open Subtitles | أنـا أعني ، أن إعتقاده بوفاتك كان كالجهيم بالنسبه له |
Magazinlerden okuduğuma göre kimse Oliver Queen'in aşıdı dozdan öldüğünü duyduğuna şaşırmazmış. | Open Subtitles | ممّا قرأت في الصحف، فلا أظنّ أحدًا سيتفاجأ بوفاتك بجرعة مخدّر زائدة. |
Küçük bir kızken... ailen ve arkadaşların öldüğünü bilmezse... ölmemişsin gibi olur diye düşünürdüm. | Open Subtitles | عندما كنت فتاة صغيرة ،كنت أظن أنه إن لم يعرف أحد من أسرتك بوفاتك ، فكأنك لم تمت |
O sabah öldüğünü söylemek için Jody beni aradığı zaman, bütün hayatım tamamen değişti. | Open Subtitles | عندما أتصلت جودى بى ذلك الصباح لتخبرنى بوفاتك حياتي كلها تغيرت تماما |
Magazinlerden okuduğuma göre kimse Oliver Queen'in aşıdı dozdan öldüğünü duyduğuna şaşırmazmış. | Open Subtitles | ممّا قرأت في الصحف , فلا أظنّ أحدًا سيتفاجأ بوفاتك بجرعة مخدّر زائدة |