Diğer taraftan, doğrusu açık büfe gibi, algoritmaların belirlediği söylentiler, fikirler, duygular... | TED | وعلى الآخر، لدينا بصراحة بوفيه مفتوح من الإشاعات، والآراء، والمشاعر. يجري تضخيمها من خلال خوارزميات. |
Herkes iyi vakit geçiriyor gibi. açık büfe var. | Open Subtitles | يبدو ان كل شخص يقضى وقتاً جميلاً هناك بوفيه مفتوح |
Aaaa, 6'ya kadar açık büfe varmış tavuk kanadı and tofu | Open Subtitles | هناك بوفيه مفتوح في السادسة أجنحة دجاج و " توفو " |
İnsanlara tüm gece bunu hissedemeyeceklerini söyleyebilirsin ama sabah, hepimiz böcek büfesi olmuşuzdur. | Open Subtitles | تستطيعين ان تري بأن الكل لا يشعر بها طوال الليل ولكن في الصباح نصبح جميعاً بوفيه مفتوح للبق |
Yiyebildiğin kadar mama büfesi bıyık cilası, patikür, kuyruk tımarı 24-saat Hayvan Gezegeni. | Open Subtitles | بوفيه مفتوح للقطط... تلميع للشوارب... , بوديكير,تمشيط للذيل.. |
Tüm şu insancıklara bak tıpkı birer sukkubus büfesi gibiler. | Open Subtitles | أنظرى للبشر ، مثل " بوفيه مفتوح " الشياطين. |
Bir yerde açık büfe gibi... etleri yığdıklarını anlamadılar. | Open Subtitles | لم يدركوا أنهم يقومون بجمع اللحوم في مكان ما مثل بوفيه مفتوح |
açık büfe olacak. Düşünebildiğin kadar. | Open Subtitles | هنالك بوفيه مفتوح , كل ما تفكر به |
Ufak bir açık büfe ayarladım. | Open Subtitles | لقد طلبت بوفيه مفتوح |
- açık büfe bu. - Hiç bir şey bedava değil. | Open Subtitles | إنه بوفيه مفتوح لاشئ بالمجان |
Bir bakalım, bir açık büfe restoranda striptiz kulübünde, striptiz kulübünün içinde bir açık büfe salonunda. | Open Subtitles | ... يا إلهي ، مطعم بوفيه مفتوح |
açık büfe ve tatlı bölümü var. | Open Subtitles | هناك بوفيه مفتوح وحانة حلوى |
New York onlar için açık büfe durumunda. | Open Subtitles | مدينة "نيويورك" بوفيه مفتوح |
açık büfe. | Open Subtitles | بوفيه مفتوح |
Vegas usulü yiyebildiğin kadar ye açık büfesi. | Open Subtitles | "بوفيه مفتوح على طريقة فيغاس" |