O zamana kadar, sert yaşlı bir adamdı. Veya şöyle söyleyeyim. | Open Subtitles | بوقتها كان رجل عجوز يشعر بالمراره او كما تقول... |
O zamana kadar, sert yaşlı bir adamdı. Veya şöyle söyleyeyim. | Open Subtitles | بوقتها كان رجل عجوز يشعر بالمراره او كما تقول... |
O zamana kadar hazır olması iyi olur. | Open Subtitles | سيكون قد كبر وإعتاد الحياة بوقتها |
Eğer Rory sensiz gidip iyi vakit geçirirse kazanmış olurum. | Open Subtitles | إذا ذهبت روري وأستمتعت بوقتها بدونك, عندها أنتصر |
Hayır, hoşuna gitmedi o... O iyi vakit geçirmedi. | Open Subtitles | ,لا لم يعجبها الأمر فهي لم تستمتع بوقتها |
Uyandırma. Çok iyi vakit geçiriyor. | Open Subtitles | لا تيقظها إنها تستمع بوقتها جداً |
Schakowsky o zamana kadar rüşveti almış olacak. | Open Subtitles | سيكون (سكوكوسكي) اخذ الرشوة بوقتها |
İyi vakit geçirdiği için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد للغاية لأنها تتمتع بوقتها هناك |
Bir kıza nasıl iyi vakit geçirtilir bilirim. | Open Subtitles | اعلم كيف اجعل فتاة تستمتع بوقتها |
iyi vakit geçiriyor. | Open Subtitles | - .. بلى لكن - إنها تستمتع بوقتها |
Sanıyorum burda iyi vakit geçirecektir. | Open Subtitles | أظنها ستستمتع بوقتها |
Çok güzel vakit geçiriyor işte! Tıpkı ilk buluşmamızdaki gibi. | Open Subtitles | مستمتعة بوقتها مثل لقائنا الأول |
Kız iyi vakit geçiriyor. Kapalıyız. | Open Subtitles | انها تستمتع بوقتها لقد أغلقنا |