"بوقت جيد" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi vakit
        
    • iyi zaman
        
    • güzel vakit
        
    • eğleniyor
        
    • - İyi vakit
        
    • uygun bir zaman
        
    Ailenin keyfi yerinde. İyi vakit geçirdim sayılır. Open Subtitles لقد كان والديكِ في مزاج جيد كدت أن أحظى بوقت جيد
    Birlikte iyi vakit geçirdiğimizi sanıyordum, sence öyle değil mi? Open Subtitles أعتقدت أننا قد حظينا بوقت جيد أليس كذلك؟
    Birlikte iyi vakit geçirdiğimizi sanıyordum, sence öyle değil mi? Open Subtitles أعتقدت أننا قد حظينا بوقت جيد أليس كذلك؟
    Çok iyi zaman geçirdim, evi gördüm. Open Subtitles استمعى , لقد حظيت بوقت جيد لقد رأيت المنزل
    Hayatımda hiç bu kadar güzel vakit geçirmemiştim. Open Subtitles إننى لم أحظ بوقت جيد كهذا فى حياتى أبداً
    Tanıştığımıza sevindim. Eminim beraber iyi vakit geçireceğiz. Open Subtitles لطيف مقابلتك, أنا متأكد اننا سنحظى بوقت جيد فى العمل على هذا معآ
    Memnun oldum. Eminim birlikte iyi vakit geçireceğiz. Open Subtitles لطيف مقابلتك, أنا متأكد أننا سنحظى بوقت . جيد فى العمل على هذا معاً
    Bugün teknede ben de iyi vakit geçirdim. Open Subtitles أتعرفين, اليوم على القارب لقد حظيت بوقت جيد أيضا
    Onsuz iyi vakit geçiriyorlar. Birbirlerinin içine düşüyorlar, bilirsin, onlar, uh... oradalar, herşeyi yalıyorlar, bir adam içeri giriyor, boşaltmaya hazır... onların istediği bu değil. Open Subtitles إنهم يحظون بوقت جيد بدونه إنهم يقومون بالنزول تحت هنالك كما تعرف
    Bak, biliyorsun, parlak tarafı onlar iyi vakit geçiriyor olduğunu. Open Subtitles تعلمين الجزء المشرق . أنهم يحظون بوقت جيد
    Evet, biz her zaman iyi vakit geçirirdik, ve doğruyu söylemem gerekirse, son zamanlarda çok yalnız hissetmeye başlamıştım. Open Subtitles كنا دائماً نحظى بوقت جيد ولأقول الحقيقة لقد كنت وحيداً مؤخراً
    Bu şartlar altında biraz garip gelecek ama bugün iyi vakit geçirdim. Open Subtitles الأمور يبدو غريباً تحت هذه الظروف ولكنني حضيت بوقت جيد اليوم
    Birkaç yeni müşteri bulmanı sağlar ve iyi vakit geçiririz. Open Subtitles سنساعدكِ بالتأكيد لكي تحصلي على زبائن جدد, ونحن سنحضى بوقت جيد.
    İyi vakit geçirmediysen niye "muhteşem bir şey oldu" diye mesaj bıraktın? Open Subtitles اذا لم تكن تحظى بوقت جيد فلما استلمت رسالة تقول ان شيىء رائع حدث؟
    İyi vakit geçirdiğini, hayatının eğlenceli olduğunu düşünüyorsun. Open Subtitles أنت تَعتقدُ بأنّك تحظى بوقت جيد تعتقد بأنك تحظي بالكثير مِنْ المرح
    Hayattan zevk almaktan, iyi vakit geçirmekten hoşlanıyordu. Open Subtitles لقد أحب أن يتمتع بالحياة و أن يحظى بوقت جيد.
    Çok iyi zaman geçirdim, evi gördüm. Open Subtitles استمعى , لقد حظيت بوقت جيد لقد رأيت المنزل
    Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama, birlikte çok iyi zaman geçirdik. Open Subtitles انتم تعرفون اني صراحة لم اتوقع ان يحصل توافق بينكما ولكننا تمتعنا بوقت جيد مع بعضنا
    Düne kadar böyle güzel vakit geçirmedim. Belki de Lavon Hayes'in de kesinlikle iyi zaman geçirmeye ihtiyacı vardır. Open Subtitles وحتى البارحة أنا كُنْتُ احضى بوقت جيد حَسناً , اتعرفين , ربما
    Acaba ilk buluşmaları mı? Eğer öyleyse, çok eğleniyor gibi görünüyorlar. Open Subtitles ـ انا اتسال ان كان موعدهما الاول ـ من الظاهر انهما يحظيان بوقت جيد
    - İyi vakit geçir. - Yuppi! Open Subtitles استمتعوا بوقت جيد
    Pek uygun bir zaman değil. Evimi yıkacaklar. Open Subtitles هذا ليس بوقت جيد فسوف يهدمون منزلى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus