Ve Boner'ın babası benim annemle ilişki yaşayıp onu alkolik yaptıysa ne olmuş? | Open Subtitles | اذا ماذا لو ان والد بونر كان يغش امي وكان يوجهها على ادمان الكحول |
Bobby, Jan, Mike Seaver, Carol Seaver, Boner, Urkel, Bay Furley var. | Open Subtitles | مايك سيفر , كارول سيفر بونر, يوركل , سيد . فورلي |
Booner'a giden yol üstünde, içinde acil durum malzemeleri var. | Open Subtitles | إنهُ في نفس الطريق إلى (بونر), إنه مخبأ للحالات الطارئة. |
Normalde yapmazdım ama Booner'ı tanıdığın için yardım edeceğim. | Open Subtitles | عادة ما أقول أنني لا أستطيع فعل ذلك لكن بما أنكم من أصدقاء (بونر يُمكنكم الحصول عليه |
Özellikle Başpiskopos Gardner, Londra Piskoposu Edmund Bonner ve onlar gibi katolik inancını paylaşanlar var. | Open Subtitles | ليس أدنى من الأسقف غاردنر وادموند بونر, اسقف لندن, وكذلك العديد من الآخرين الذين يشاركونك الايمان الكاثوليكي |
Adamım, sen Christie Bonner'ın hoohoo'sunu ellemişsin. | Open Subtitles | ( ياصاح لقد امسكت للتو بصدر ( كريستي بونر |
Bana son kez "Kalkık" dedin, duyuyor musun? | Open Subtitles | ستكون هذه أخر مرة تنعتني بـ"بونر"، أتسمعني؟ |
Bayan Ponner, bu gördüğünüz havalandırma kaynaklı bir sızıntı. | Open Subtitles | سيّدة (بونر)، هذا ليس شيء إلا بعض التسريب من تكييف الهواء لدينا. |
Pekâlâ, bu Dylan, millet ona Boner* diyor. | Open Subtitles | و هذا ديلان و هذه الشباب يطلقون عليه بونر |
Boner, seni paylaşmak istemiyorum | Open Subtitles | بونر لا اريد احد ان يشاركني بك |
Boner'a kötü davranışını rapor etmelisin. | Open Subtitles | سوف أقدم تقريراً عنك لإساءة معاملة (بونر) |
Boner! Bir kurbana benziyorsun.Sıra sende! | Open Subtitles | بونر تبدو كالضحية انه دورك |
Zaman doldu,Boner. | Open Subtitles | انتهى الوقت يا بونر |
Yeni kutsal kitapta "Booner ve Havva" anlatılacak. | Open Subtitles | أول كتاب قادم سيكون بإسم "بونر و حواء". |
- Gelmedin bir türkü ve Booner'ın sisteminde her on dakika da bir kontrol gerekir. | Open Subtitles | -لم أرك لأنك تأخرت. هذا هو نظام (بونر) كل عشر دقائق يجب التأكد. |
Çocuklar, Lamar Loone, AKA Booner. | Open Subtitles | أطفال, (لامار بون) المعروف أيضا بإسم (بونر). |
Aslında ben Christie Bonner'un hoohoo'sunu ellemişim Bir transseksüelden 200 000 $ borç almışız ve arabam gitmiş. | Open Subtitles | ( حسنا , لقد لمست صدر ( كريستي بونر ونحن مطالبان ب 000 200$ لراقص مخنث وسيارتي اختفت ايضا لقد سكرنا تماما |
Arabaya gidiyorduk Bonner da kızarak Mike'ye yürümesini söyledi. | Open Subtitles | ثم ذهبنا إلى السيارة فقال (بونر) الغاضب أن (مايك) عليه أن يعود سيراً |
Bonner, Penning ve Long 20 dakika sonra üsse gelmişler. | Open Subtitles | (بونر) و (بينينج) و (لونج) عادوا إلى القاعدة بعد عشرين دقيقة |
Kimse bana "Kalkık" demiyor artık. O çocukluk lakabımdı. | Open Subtitles | لا ينادينى أحد بـ(بونر) الأن، كان هذا اسماً من أيام الطفولة |
Kalkık annemi ikna etmiş. Babamın ruhu için dua etmeliymişiz. | Open Subtitles | (بونر) أقنع أمي أنه يجب أن نقول شيئاً من أجل روح أبي |
Bayan Ponner, normal demek isterdim. | Open Subtitles | سيّدة (بونر)، أردت أن أقول لا. |
"Delici Kral" lakabını aldığımda kendimi tam anlamıyla buldum. | Open Subtitles | وعندما حصلت على لقب بونر البطل وعندما اصبحت انا |
Futbol ligi oyuncularından birine karşı çok büyük bir gafı vardı. | Open Subtitles | ربما سينتقل الى بونيتا استاتيس كان لديه بونر حقيقي |