| Efendim, saygısızlık etmek istemem ama bence burada, W. Boyle'da çalışan personelin... | Open Subtitles | سيدى,بكل الأحترام أنا أظن ستجد هنا كل الأشياء هنا فى دبليو بويل |
| Avustralya'da Profesör Brian Boyle'un başkanlığındaki bir ekip bunu saptadı. | Open Subtitles | فريق علمى استرالي برئاسة الدكتور برايان بويل وجه الاتظار إليه |
| Boyle'un aksine de benim ilk içgüdülerim poposunu okşamak olmadı. | Open Subtitles | وعلى عكس بويل أول غريزة فكرت بها ليس عناق مؤخرتها |
| İnsan yandaşlarımızı arındırıp Boyle Papazlık sayesinde kendi işlerimiz için kullanıyoruz. | Open Subtitles | طهرنا حلفائنا من البشر، ثم صادرنا شركة بويل منستريز، لتعمل لصالحنا. |
| Boyle, bugün öğlen yemeğini sipariş edeceğimiz yeri seçer misin? | Open Subtitles | بويل , هل تريد اختيار من اين نطلب الغداء لليوم |
| - Boyle, Donger'a faks makinesinin ne olduğunu gösterir misin? | Open Subtitles | بويل ,لماذا لم تعرض لدونجر ما هي آلة الفاكس؟ حسنا |
| Sence ben annenin Boyle oğlanları mimoza brunchına dalmasını ister miyim? | Open Subtitles | هل تعتقدي بأني اريدك ووالدتك تصارخون في غداء الأولاد بويل بالفول |
| Susan Boyle bunu söylerken, 80,000 izleyici hep bir ağızdan şarkı söyledi. | TED | و مع ذلك تقول سوزان بويل أن 80 ألف مستمع قاموا بالغناء مع بعضهم |
| Bence hem Susan Boyle hem de bu Şanghay'daki sebze satıcısı "diğerleri"ne aitler. | TED | و لذلك اعتقد أن كلتا سوزان بويل بشنغاهاي و بائعة الخضار هذه في شنغهاي كلاهما ينتميان إلى الآخر. |
| Bu sebeple Kirst Boyle ve ben üç yıldan uzun bir süre önce Open Materials(Açık Malzemeler) adında bir proje başlattık. | TED | اذا قبل اكثر قليلا من ثلاث سنوات، كريستس بويل وانا بدانا مشروع اطلقنا عليه اسم المواد المفتوحة |
| Size iyi eğlenceler, çalışmanızda da başarılar diliyorum, Bay Boyle. | Open Subtitles | حسنا؛ أتمنى أن تستمتع بإقامتك وببحوثك؛ سيد بويل |
| - Boyle. Richard Boyle, evet. Dinle, sanırım El Salvador'da karışıklık olacak. | Open Subtitles | بويل, ريتشارد بويل, نعم, اسمعي الوضع سينفجر في السلفادور قريبا |
| Bir kitap yazdım. Ejderha'nın Çiçeği. - Ejderhanın Çiçeği 10 yıl önceydi Boyle! | Open Subtitles | كتبت كتاب, زهرة التنين هذا منذ عشر سنوات يا بويل |
| - Çık git artık buradan! Paramı istiyorum Boyle. | Open Subtitles | انا اكتفيت من هذا الهراء انا اريد مالي يا بويل |
| Buradan gitmem gerek. Lanet olsun Boyle, lanet olsun. | Open Subtitles | لابد ان ارحل من هنا اللعنة عليك يا بويل اللعنة عليك |
| 50 papel. - Tom. Tom Kelly, Richard Boyle. | Open Subtitles | خمسين دولار توم, توم كيلي , ريتشارد بويل |
| Büyükelçi Kelly, nasılsınız? PNS'ten Richard Boyle. Kamboçya'dan son ayrılan kişiydim. | Open Subtitles | السفير كيلي, انا ريتشارد بويل بي ان اس, انا اخر رجل خرج من كمبوديا |
| Büyükelçi Kelly, bu Richard Boyle. - Nasılsınız, efendim. Seni tekrar görmek güzel. | Open Subtitles | السفير كيلي , هذا ريتشارد بويل جيد انا اراك مرة اخري |
| Hiç değişmeyeceksin değil mi Boyle? | Open Subtitles | معي مال قليل جدا انت لا تتغير يا بويل, اليس كذلك؟ |
| Putnam'dan St. John Powell , Powell ve Lowe, geçen gün beni aradılar. | Open Subtitles | القديس جون بويل، من شركة بوتنام بويل و لوو، اتصل بي ذاك اليوم |
| Buell Green'deki yeni ofisinin anahtarı. | Open Subtitles | إنّه مفتاح مكتبِك الجديد في مستشــــفى بويل الأخـــضر. |
| Ben de Will'i arayıp aramızdakini ilerletmeye hazır olmadığımı söyledim. | Open Subtitles | سيقتله هذا لذلك اتصلت بويل واخبرته أني لست مستعدة للمضي في الامر |