"بيأس" - Traduction Arabe en Turc

    • umutsuzca
        
    • çaresiz
        
    • umutsuzluk
        
    • Çaresizlik
        
    • Ümitsizce
        
    Karanlık, umutsuzca seni yutmak istiyor ama her zaman ışığa doğru yürümelisin. Open Subtitles الظلام يحاول بيأس ان يبتلعك لَكنَّك يَجِب دائماً أَن تتحرك نحو الضوء
    Yeniden göçmen bürosu ve karakol arasında umutsuzca ailemin serbest bırakılması için çabalayarak gittim geldim. TED ترددت بين مكتب الهجرة ومركز الشرطة، وأنا أحاول بيأس أن أُخرج عائلتي،
    Girişimcilik genç insanlara, umutsuzca aramakta oldukları ekonomik fırsatların yaratıcıları olma gücünü veriyor. TED إنّها تعطي الشبان قوة، ليخلقوا الفرص الاقتصادية التي يبحثون عنها بيأس.
    Yıllar sonra tekrar bekârlar o yüzden böyle çaresiz kaldılar. Open Subtitles إنهم عزاب لاأول مرة من سنين ويتصرفون بيأس قليلا
    East Blue'nun ve o kızın umutsuzluk içinde yok olup gidişlerini öbür dünyadan izlersin artık! Open Subtitles او تلك الفتاة الصغيرة راقب نفسك وانت تَمُوت بيأس
    Çaresizlik içinde yeni efendinize tanık olun. Open Subtitles بيأس لسيدكم الجديد
    Ölmek üzere olan ışığını yeni bir muma aktarması için ölüme Ümitsizce yalvardı. TED ترجى الموت بيأس أن ينقل نوره المحتضر إلى شمعةٍ جديدة.
    Çok geçmeden enerjileri tükeniyor ve umutsuzca kanat çırpmalarına rağmen havada kalmayı başaramıyorlar. Open Subtitles قبل أن يمضي وقت طويلة تبدأ طاقتها بالنفاذ وتبدأ بالرفرف بيأس ولكنها لا تستطيع أن تبقي نفسها في الجو
    Ama pek çok durumda, hala bir grup çocuk gibi davranıyoruz, oyun bahçesinin etrafında koşuyoruz, umutsuzca içine girmeye çalışıyoruz. Open Subtitles لكن في معظم الأشياء نحن مازلنا مجموعة من الأطفال نركض حول أرض اللعب ونحاول بيأس أن نتأقلم
    Daha sonra, Heisenberg umutsuzca pencereden aşağıdaki parka bakarken sıradışı bir fikir aklına geldi. Open Subtitles بينما كان هيزنبرج يحدق من خلال نافذة عليته بيأس إلى الحديقة بالأسفل خطرت بباله فكرة رائعة
    Şimdi ise umutsuzca onu geri getirebilmenin yollarını arıyoruz. Open Subtitles والان بيأس نحاول العودة الي الطريق الذي كنا فيه
    Çok üzgün, kızgın, aklı karışık... ve umutsuzca her şeyi düzeltecek birini arıyor. Open Subtitles إنها حزينة جداً ومشوشة التفكير وغاضبة وتبحث بيأس عن أي شخص ليزيل عنها همومها ويشعرها أن الأمور بخير
    En azından ben gençliğinin son parçalarına umutsuzca sarılan yaşlanan yakışıklı bir çocuk değilim. Open Subtitles على الاقل انا لست بولدا جميل معجز متعلق بيأس على آخر زمن من شبابه
    Sen beni insanlığın kalan son parçalarına umutsuzca ve hayvanca tutunan pis bir canavar sanıyorsun. Open Subtitles أنت تراني على ما انا عليه وحش قذر يحاول بيأس أن يتمسك بأخر شلو من إنسانيته
    umutsuzca geçmişini araştırıyor. Bence artık taşma noktasında. Open Subtitles يبحث بيأس في ماضيه أعتقد أنه وصل لنقطة التحول
    Ve insanlar kaybettikleri fotoğrafları bulmak için, ya da bu fotoğrafları umutsuzca arayan birilerine yardımcı olabilmek için siteyi ziyaret ediyorlar. TED ويأتي الناس للزيارة لرؤية ما إذا استطاعوا التعرف على صورة فقدوها أو مساعدة شخص آخر لاسترجاع صوره التي قد يكون يبحثون عنها بيأس.
    Bir de bir şekilde bağlanmak isteyip şimdi de çaresiz bir şekilde kurtulmak isteyenler var. Open Subtitles ...وفي المقابل هنالك من ...سعوا ذات مرة لعقد علاقة وباتوا الآن يودون بيأس الخلاص منها
    Ne kadar çaresiz olduğunu zaten biliyorum. Open Subtitles انا اعرف سلفا كم أنك تحتاج له بيأس
    Erkeklerin ve kadınların çoğu sessiz bir umutsuzluk yaşarlar. Open Subtitles معظم الرجال و النساء يقودون حياتهم بيأس ساكن
    Dünya ilgi ile doluyken Ve her manşet umutsuzluk çığlığı atarken Open Subtitles "عندما يكون العالم مليىء بالعناية، وكل عنوان بارز يصرخ بيأس"
    Ümitsizce bu uluslararası ilişkiyi yaşatmaya çalışmak yerine bu vaktini bir hobiyle doldurabilirsin. Open Subtitles فبدل من أن تحاول بيأس ٍ أن تحافظ على هذه العلاقة عبر القارات يمكنك أن تستغل هذا الوقت في ممارسة هوايةٍ ما

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus