Dinle, Ajan Burley'i gördüğünüzde bunu ona verir misiniz? | Open Subtitles | . انصتوا الي ، اذا قابلتم العميل بيرلي ، هل تمانعون أن تعطوه هذه ؟ |
Burley inanılmaz bir ajandı, hem de olağanüstü bir atletti. | Open Subtitles | بيرلي لم يكن فقط عميل مميز ، بل كان رياضيا أيضا |
Burley görüntüleri gönderiyordur. İstersen ben seve seve— | Open Subtitles | على ما أعتقد أن بيرلي مشـغول بمشـاهدة الأشـرطة |
- Pearly Gates'e gideceğim. | Open Subtitles | -سوف أتجه إلى بيرلي غيتس - حسنا, سأقابلك هناك |
Peki neyden bahsediyorsunuz Bayan Pearly? | Open Subtitles | اذاً ماالذي تتحدين عنه يا سيده بيرلي ؟ |
Aslında George Micheal, Ahlak Bilgisi öğretmeni Beth Baerly'ye umutsuz bir aşk besliyordu. | Open Subtitles | في الحقيقة, (جورج مايكل), كان مولعاً بشكلِ يائس بمعلمته في الاخلاق وكان اسمها (بيث بيرلي) |
Ne demek olduğunu bilmiyorum, ama Burleigh'in bütün notlarında yazılı. | Open Subtitles | لا أدري ماذا يعني هذا, لكنه مكتوب في كل ملاحضات (بيرلي). |
Özel Ajan Gibbs. NCIS'ten. Özel Ajan Burley'yi tanıyorsunuz. | Open Subtitles | أنا العميل جيبز ، التحقيقات البحرية ، وهذا العميل بيرلي تعرفه من قبل |
Sen NCIS'ten önce ne yapıyordun Burley? | Open Subtitles | سنتان ، ماذا عملت بيرلي قبل أن تكون في مكتب التحقيقات |
Bay Burley yakın zamanda oteli değerlendirmek için birini gönderecekmiş. | Open Subtitles | في مرحلة ما عما قريب، وعدنا السيد "بيرلي" بإرسال شخص لتقييم الفندق |
Bay Burley oteli değerlendirmek için birini göndereceğini söyledi. | Open Subtitles | قال السيد "بيرلي" إنه سيرسل شخصا لتقييم الفندق |
Slim, Osgood, Burley, kız kasabada mı bakın. | Open Subtitles | (سلِم) و(أوزجود) و(بيرلي. إبحثوا عنها في البلدة. |
Burley'nin Libby için kalkmış bilmemnesinden daha büyük sorunlarımız var. | Open Subtitles | لدينا مشاكل أكبر من شهوة (بيرلي) لـ(ليبي). |
Aziz sevgililer, bugün burada Angela Pearly Gates Montenegro ve dördüncü Jack Stanley Hodgins'i kutsal bir bağla, evlilikle bağlamak için toplanmış bulunuyoruz. | Open Subtitles | ، أحبائي الاعزاء اجتمعنا هنا اليوم لنجمع برباط الزواج المقدس "أنجيلا بيرلي غايتس مونتينيغرو" " و "جاك ستانلي هودغينز 4 |
Pearly tepemde, şehri terk etmezsem kendi kendimi öldürmüş olurum. | Open Subtitles | رجال (بيرلي) يطاردوني، إذا لم أهرب من المدينة، سأقتل نفسي. |
Pearly Mae olmadan önüme de nasıl bakacağımı bilmiyorum zaten. | Open Subtitles | ولا أعلم كيف أنظر للأمام أيضا ليس دون (بيرلي ماي) |
Hadi ama Pearly. Bu benim en sevdiğin resimlerinden birisi. | Open Subtitles | هيا يا (بيرلي) , هذه الصورة من أجملالصورلدي. |
Söylenen o ki, Pearly ödülü üç katına çıkartmış. | Open Subtitles | الخبر أنتشر، (بيرلي) ضاعف الجائزة ثلاثة مرات. |
Pearly için bizleri arayan yüzlerce göz var. | Open Subtitles | (بيرلي) لديه الكثير من الأشخاص يبحثون عنا. |
Yapamam. Bayan Baerly'i hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أخيب آمال , الآنسة (بيرلي) إنها لطيفة , تعلمين |
Yani Burleigh mağaraya yaklaştıkça not tutmayı bıraktı. | Open Subtitles | اذاً (بيرلي ) توقف عن كتابة الملاحظات عندما اقترب من إيجاد الكهف |
Burly kız arkadaşının yanına taşındı bize de kirada yardım lazım. | Open Subtitles | بيرلي) قد انتقل مع صديقته) الغنية ونحن نريد مساعدة في الإيجار |