Pimlico'daki telefonun orada oturacağız bütün gün boyunca Bay Mondo Mart'ı bekleyeceğiz. | Open Subtitles | سنراقب هاتف (بيمليكو) العمومي ليلاً نهاراً بانتظار (موندو مارت) -هيرك)، سيراقب أيضاً) |
Ve neredeyse her aramadan yarım saat sonra Pimlico'daki bu numara kulelerin oradan aranıyor. | Open Subtitles | ومن ثم، بعد نصف ساعة يعاود أحدهم الاتصال بهاتف الأبراج العمومي والاتصال يكون من هذا الرقم في (بيمليكو) |
En son böyle bir şeyi gördüğümde çifte Pimlico'ydu ve o orospu çocuğu da yine karışıklığın tam orta yerindeydi. | Open Subtitles | أخر مرة رأيت تلك الذخيرة كانت في (جريمة القتل المزدوجة في (بيمليكو وأنا متيقّنٌ أن الوغد كان في وسط تلك الفوضى |
Pimlico'daki sıcak bir gün daha. | Open Subtitles | يوم حار آخر في بيمليكو |
İki ölü, Pall Mall ve Pimlico. | Open Subtitles | -قتيلان ، (بول مول) و (بيمليكو ) |
Yani Kintel Williamson, Pimlico'nun prensi oldu. | Open Subtitles | إذاً ، (كينتل ويليامسون) أمير (بيمليكو) |
Sadece benim bölgemde değil, burada, Batı Yakasında Pimlico'da, Cherry Hill'de, Edmonson Village'da. | Open Subtitles | ليس في دائرتي فقط ...بل هنا في الجانب الشرقي كذلك (في (بيمليكو) و (شيري هيل (إدمندسون فيلاج) |
Omar'ı Pimlico çocukları öldürdüler. | Open Subtitles | (عمر) قـُتِل على يدي فتيان (بيمليكو) |
Pimlico'nun altından. | Open Subtitles | في منطقة (بيمليكو) الشعبية |
Pimlico'ya. Üç midilli seçtim. | Open Subtitles | "بيمليكو". |