Bakın, okulla sizin aranızda esnek çalışma saatleri olan bir işe ihtiyacım var o yüzden n'olur başka bir şeyden konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | ،إنظروا بينكم وبين الدراسة أحتاج لعمل ،بساعاتٍ مرنة لذا أرجوكم لنتحدث عن شيء آخر |
Totem direğiyle sizin aranızda bir bağlantı var. Sizi etkileyen büyünün bir parçası olmalı. | Open Subtitles | ثمّة صِلة بينكم وبين العمود، وهي حتمًا جزء من السحر الذي يؤثّر فيكم. |
Kendi deneyiminizden biliyorsunuz, sinemaya gittiğinizde, içeri giriyorsunuz ve içerisi boşsa memnuniyet duyuyorsunuz, çünkü hiçbir şey film ile sizin aranızda olmayacak. | TED | وأنتم تعرفون من التجربة الشخصية عندما تذهبون لمشاهدة الأفلام، وتدخلون إلى السينما، فتجدونها خالية، تكونون سعداء، لأن لا شيء سيحول بينكم وبين الفيلم. |