"بينما أنت في" - Traduction Arabe en Turc

    • Sen
        
    Annen ölmeden önce, Sen iki sene yemişken onunla kim ilgilendi sanıyorsun? Open Subtitles من تظنه اعتنى بأمك عندما ماتت بينما أنت في السجن لمدة سنتين؟
    * Sen göçük altında dua ederek yatarken * * Biz de sana ulaşmak için çabalıyoruz * Open Subtitles بينما أنت في الكهف يحدوك الأمل نحن في الأعلى نتلمس طريقة لإخراجك
    * Sen göçük altında dua ederek yatarken * * Biz de sana ulaşmaya çalışıyoruz Open Subtitles بينما أنت في الكهف يحدوك الأمل نحن في الأعلى نتلمس طريقة لإخراجك
    Her gün Sen boks öğretecektin ve ben de ev işlerini yapacaktım. Open Subtitles ثم بينما أنت في الخارج تدرس كل يوم في مدرستك الخاصة
    Öneri Sen hala bu odadayken geçerlidir. Open Subtitles العرض الوحيد الذي هو أمامي . بينما أنت في الغرفة
    Ama Sen bu arada mahkumlardan peri masalları dinliyorsun. Open Subtitles وضع سويّة الدليل الثابت، الدليل الحقيقي، بينما أنت في الخارج تجمع جرمم قصص حواري من القتلة المدانين.
    Yani Sen kızla yataktayken diğer odadan telefonunu kullandı. Open Subtitles إذاً بينما أنت في الفراش معها استعمل هاتفك في الغرفة المجاورة.
    Ama Sen giderken ben de, adamlarını nasıI rahat getireceğin ve sayımızı nasıI arttıracağımız hakkında düşüneceğim. Open Subtitles بينما أنت في رحلتك سأحاول خداع فائدة عملية لوصول رجالك الريفيين
    Sen hastanedeyken senin yerine açabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أفتحه لك بينما أنت في المستشفى
    Cipleri modifiye ettiğini düşünüyordu, değil mi? Sen zaten kaporta atölyesi olan, yanlış anlaşılmış, kendi halinde bir araba hırsızısın, değil mi? Open Subtitles بينما أنت في الحقيقة مجرد لص سيارات يملك متجر أختام,صحيح؟
    - Güzel. Sen maçtayken bana da yapacak bir şey çıkmış olur. Open Subtitles جيّد ، سيكون عملاً يشغلني بينما أنت في المباراة
    Sen yokken çiçek seçeneklerini gözden geçireceğim. Open Subtitles إذا , بينما أنت في الخارج سأقوم بمراجعة خياراتنا للزهور
    Tüm arkadaşların mezuniyete bir adım adım daha atarken Sen hâlen daha ikinci sınıfı okuyor olacaksın. Open Subtitles كل أصدقائك سيكونون في الصف الثالث بينما أنت في الصف الثاني
    Sen deliğin birinde saklanırken onların parçalara ayrıldığını gördüm. Open Subtitles لقد رأيتهم وهُم يُقطعون إرباً وهم يُقاتلون بينما أنت في مكانٍ ما متخفي في حفرةٍ.
    "Dostum, Sen evde televizyon izlerken ben bokun içindeydim. Open Subtitles برفيق السكن وقل له، يا رجل، أنا كنت في الحرب بينما أنت في المنزل تشاهد برنامج تيلي.
    Sen işteyken bizimkini kullanabileceğini söyledim. Open Subtitles لذا أخبرتة أنة يستطيع إستعمال حمامنا بينما أنت في العمل
    Sen evinde hayatının dönüm noktalarını işaretlerken ben işe yaramaz ve zavallı bir haldeyim. Open Subtitles أجل، إنّي شخص بائس لا قيمة له لا يضمر خيرًا. بينما أنت في البيت تُرسي ركائز حايتك، فتاة وطفل وموت.
    Umarım Chicago Cubs Sen komadayken dünya kupasını kazanır. Open Subtitles أتمنى أن يفوز أشبال شيكاغو البطولة العالمية بينما أنت في غيبوبة
    Ya Sen banyodayken annem içeri girer de, Sen düşersen ve cenaze masraflarını karşılayamazsam? Open Subtitles كم عدد الحمّامات؟ الذي إذا تَمْشي في عليك بينما أنت في الحمّامِ، تَسْقطُ، وأنا أليس بالإمكان أن تَتحمّلَ الكلفُ الجنائزيةُ؟
    Sen okuldayken markette çalışmıyor mu o? Open Subtitles ألا يعمل بالمحل بينما أنت في المدرسة ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus