Oysa beni, aynı penisine benzeyen kayıt cihazına konuşurken, ilgi göstermeye değmeyecek kadar önemsiz ve sıradan bir adam olarak görüyor. | Open Subtitles | وأنا، من ناحية أخرى، يراني كرجل صغير تافه، بالكاد يستحق الذِكر بينما يتحدث لمسجله المزعج |
Yetişkinler konuşurken sessiz ol. | Open Subtitles | أبقى صامتاً بينما يتحدث البالغون |
Tamam, Brock, büyük insanlar konuşurken odasında oynayacak. | Open Subtitles | حسناً، (بروك) سيذهب ليلعب داخل غرفته بينما يتحدث الكبار |
İzninizle Lucy ve Ricki şimdiki sorunlarını konuşurken Ethel'in işemesi lazım. | Open Subtitles | يجب على (إيثل) ان تذهب للحمام بينما يتحدث (لوسي) و (ريك) في شؤونهما |
Birisi konuşurken çeneni kapatacaksın! | Open Subtitles | أغلق فمك بينما يتحدث الرجل! |