ağaçların arasında çıplak koşan birini gördüm. | Open Subtitles | والآن، لقد رأيت شخص يجري عارياً بين الأشجار |
Bu çimen ve ağaçların arasında iki ayak üstünde yürümek, dört ayakla olduğundan daha etkilidir. | Open Subtitles | يعتبر المشي على ساقين , أكثر فاعلية من المشي على أربع في بيئة مختلطة بين الأشجار والأعشاب |
Ormanda yaşayan biri için hoş bir gülümsemesi var. | Open Subtitles | حسنا، بالنسبة لشخص يعيش بين الأشجار فلديه ابتسامه ساحرة |
Bir metreden az boyuyla bu dinozor, ağaçlarda yaşamaya mükemmel bir şekilde uygundu. | Open Subtitles | بطوله الأقل من المتر الواحد، كان ديناصوراً تكيـَّف بشكلٍ رائع للمعيشة بين الأشجار |
Hangi sebeple olursa olsun bu mantarlar ağaçlar arasında olağanüstü ölçüde bilgi taşır. | TED | أيّا كانت الأسباب، فهذه الفطريات تمرّر كميات مهولة من المعلومات بين الأشجار. |
Orada. Orada. ağaçların arasına bak. | Open Subtitles | أنهُ هنـا أنهُ هنـاك انظرِ بين الأشجار |
Balık tutuyordum ve yemin edebilirim ki seni çıplak olarak ağaçların arasında gördüm. | Open Subtitles | لقد كنت أصطاد ويمكنني بالكاد أقسم رأيتك تجري عارياً ما بين الأشجار |
Ama uzun kanatları, avı ağaçların arasında takip etmesine engel oluyor. | Open Subtitles | لكن أجنحتهم الطويلة تخلق مشاكل عندما يطاردون فرائسهم بين الأشجار |
ağaçların arasında saklanan Almanları bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعلم عن الألمان المختبئين بين الأشجار |
ağaçların arasında çalmak bir şeydir. Yerden çalmak ise başka bir şey. | Open Subtitles | سرقة الطعام بين الأشجار شيء، و سرقته على اليابسة شيء آخر |
Karada, denizde ağaçların arasında ve gökyüzünde bile. | Open Subtitles | على اليابسة، في المياه بين الأشجار و حتى في أعالي السماء |
Aslında, ağaçların arasında saklananları unutuyosun. | Open Subtitles | في الواقع ، نسيت أن تعد الرجال بين الأشجار |
Ormanda yaşayan biri için hoş bir gülümsemesi var. | Open Subtitles | حسنا، بالنسبة لشخص يعيش بين الأشجار فلديه ابتسامه ساحرة |
Çocukken Ormanda bir kulüp evimiz vardı. | Open Subtitles | أتعلم؟ عندما كنتُ صغيراً كان لدينا مكان بين الأشجار |
Eğer ailede ben olmasaydım, ağaçlarda yaşayıp, meyve yiyor olurlardı. | Open Subtitles | لو عاد الأمر لي لجعلت عائلتي تعيش عارية بين الأشجار وتأكل التوت |
Elizabeth, ağaçlarda yaşıyorlar. Atlantis onlar için büyük bir adım olur. Ayrıca kendilerini sebepsiz yere öldürmekten vazgeçerler. | Open Subtitles | إنهم يعيشون بين الأشجار بخلاف أنه يمكنهم الكف عن قتل أنفسهم دون سبب |
Önüne çıkanı yiyerek, ağaçlar arasında kıvrılıyordu. | Open Subtitles | ,كانت تتلوّى بين الأشجار وتأكل كل شيء في طريقها |
Üçümüz ağaçların arasına saklandık. | Open Subtitles | ثلاثة منا أختفوا بين الأشجار. |
ormana girince dinozorlar için tamamen yeni bir dünya açıldı. | Open Subtitles | التنقّل بين الأشجار فتح عالمًا جديدًا تمامًا للديناصورات |
Küçük olmanın avantajları da vardır. Çünkü korunmak için ağaçlara kaçabilirsin. | Open Subtitles | كونه ضئيلاً عاد عليه بالفائدة، لأنَّ بإمكانه الهرب بأمان بين الأشجار |
Tek bildiğim, ninjalar ağaçta saklanmayı sever. | Open Subtitles | لا أعلم إلّا أنّهم يهوون التخفي بين الأشجار. |
Çünkü yapmazsan, ağaçlardaki adamlarım seni indirecek. | Open Subtitles | لأنه إذا لم تقومي بذلك فريقي بين الأشجار سوف يقضي عليكم جميعاً |
Ve adada, yaşlı bir ağacın yanında mükemmel bir yer bulduk. | Open Subtitles | و على الجزيرة وجدنا بقعة رائعة بين الأشجار |
Sanırım şu tarafta ağaçların arkasında olacak. | Open Subtitles | أعتقد أنها هناك .. بين الأشجار |
Mikorizal ağlar ile mantarlar kaynakları ve ağaçların arasındaki sinyal veren molekülleri geçebilirler. | TED | وعبر هذه الشبكات، تستطيع الفطريات أن تمرّر موارد الغذاء وجزيئات الإشارة بين الأشجار |