"بَحْث عن" - Traduction Arabe en Turc

• arıyoruz
• ararken
• aramaya
• arıyordu

Ya bu iş için görüşmeye gitmiş olsaydınız ve size "üzgünüz daha genç birini arıyoruz" deselerdi yine sorun olur muydu?
الذي إذا قابلتَ وهم قالوا، "نحن هَلْ بَحْث عن شخص ما الأصغرِ؟ هَلْ ذلك يَرغَبُ أَنْ يَكُونَ بخيرَ؟

Bu da, muhtemelen dindar bir Katolik arıyoruz demektir.
الذي يَعْني بأنّنا من المحتمل بَحْث عن a كاثوليكي مؤمن.

Onu dışarda oğlunu ararken buldum.
وَجدتُه تَجَوُّل حول بَحْث عن جاكسن.

Kaçınılmaz bir sonucu ararken. Güvenin ateşe gitmesi gibi.
بَحْث عن نتيجة حتمية، مثل a عثّ إلى a لهب؟

Kısacası, zehir aramak, duman aramaya benzer.
باختصار، يَبْحثُ عن السمِّ مثل بَحْث عن الدخانِ.

Ve kızı dehşete kapılmıştı, ama o ortada gezinip o yüzüğü arıyordu.
وبنته مُفزَعة لَكنَّه يَرْكضُ حول بَحْث عن الحلقةِ.

Birini arıyoruz.
بَحْث عن الشخصِ واحد.

Birini arıyoruz - Kardeşimi.
بَحْث عن أَخّي.

-Yemek yiyecek bir yer arıyoruz.
- بَحْث عن a مكان للأَكْل.

Onu ararken deliler gibi saçımı başımı yoldum.
أنا أُمزّقُ شَعري خارج، ركض حول مثل a إمرأة مجنونة بَحْث عن ذلك!

Babanı ararken seni nasıl kaybettim.
بَحْث عن أبوكَ كَمْ تِهتَ.

Kırsala benzin aramaya götürmeye çalışıyor çünkü orada bulamayacağımızı biliyor.
هو يُحاولُ إيصاْلنا في كافة أنحاء الريف، بَحْث عن الغازِ لأنه يَعْرفُ نحن لَنْ نَصِلَ إلى هناك.

O zaman kimse gerçekleri aramaya gelmedi.
جاءَ لا أحدُ هنا بَحْث عن الحقائقِ ثمّ.

Kurbanın en yakın akrabasına ölüm haberini verme işini kanalizasyonda köşe bucak kanıt aramaya tercih mi ediyorsun?
أنت تُفضّلُ أَنْ تَعمَلُ ذلك مِنْ العمل الشاقِ حول في البالوعةِ بَحْث عن الدليلِ؟ أَعْني، بأنّ ذلك لَيسَ أسفل وساره قذرة تُجانبُ

Sullivan suçu üzerine atacak, suç sicili olan birini arıyordu.
بَحْث عن شخص ما مَع a سجل لتَدبيس الجريمةِ على.

Eminim o sadece bir ipucu arıyordu.
أَنا متأكّدُ هي كَانتْ فقط بَحْث عن a إتّصال.

Tahmine göre, Kurt aralarında bir hain olduğunu söylemek için Thomas'ı arıyordu.
تخميني ذلك كورت رَحلَ بَحْث عن توماس إلى أعلمه ذلك هناك كَانَ a خائن في وسطِه.