"تأخذهم" - Traduction Arabe en Turc

    • almanı
        
    • götürmek
        
    • almasına
        
    • almıyorsun
        
    • götürüp
        
    • götürmedin
        
    • onları alıp
        
    • götüreceksin
        
    • götürüyor
        
    Dinle, onları almanı istiyorum, ve Homestead'den ayrılmanı. Open Subtitles إننى لا أريد ان اتحدث عن هذا الأن إسمعنى .. أريدك ان تأخذهم
    Annemden istemen yerine benden almanı tercih ederim. Open Subtitles حسناً, أفضل ان تأخذهم مني على أن تأخذ من أمي
    Çantaları arabaya götürmek ister misin? Open Subtitles أتريد أن تحمل الحقائب، و تأخذهم إلى السيارة؟
    Onları almasına izin vermem. Open Subtitles لن أدعها تأخذهم.
    Sen neden almıyorsun? Open Subtitles لم لا تأخذهم بنفسك ؟
    Arkaya götürüp bir güzel yıkayıp giydiklerini de çıkarıp yakmamız lazım. Open Subtitles يجب ان تأخذهم هناك وتكشطهم.. اخلع كل مايلبسونه واحرقه
    Onları laboratuvara götürmedin mi? Open Subtitles ألم تأخذهم إلى معمل الجريمة ؟
    İmzalamayı bitirdiği zaman Diana onları alıp direkt olarak başvuruları girmekle yükümlü ajana teslim ediyor. Open Subtitles فور انتهائه تأخذهم مباشرة الى العميل المسؤول عن تصنيفهم
    Onu tavlayacaksın, sonra da eve götüreceksin ben de bütün bu süre boyunca yanında olacağım. Open Subtitles يجب ان تجمعهم يجب ان تأخذهم الى المنزل وانا سأكون بجانبك طوال الوقت
    Bu yüzden, onları bugün almanı ve bu yeni politikayı anladıklarından emin olmanı istiyorum. Open Subtitles لذا أريدك أن تأخذهم اليوم وتتأكد من فهمهم للسياسة.
    - Dün gece sana almanı söylediğim kameralar. Open Subtitles - الكاميرات التي طلبت منك أن تأخذهم الليلة الماضية
    almanı istiyorum. Open Subtitles هيا، أريد منك أن تأخذهم
    Hepsini götürmek zorunda olduğunuza emin misiniz? Open Subtitles هل انت متأكد انك تريد ان تأخذهم جميعا ؟
    Sizi merkeze götürmek için, araç getireceğim, tamam mı? Open Subtitles سوف أحضر سيارة تأخذهم للقسم
    Belki de onları Patsy'nin almasına izin vermeliyiz. Open Subtitles حسناً، ربما يجب أن ندع (بتسي) أن تأخذهم
    Belki de onları Patsy'nin almasına izin vermeliyiz. Open Subtitles حسناً، ربما يجب أن ندع (بتسي) أن تأخذهم
    Onları çöle götürüp sonra da ölüme mi terk edeceksin? Open Subtitles تأخذهم في الصحراء، ويتركهم للتعفّن؟
    Onları laboratuvara götürmedin mi? Open Subtitles ألم تأخذهم إلى معمل الجريمة ؟
    İmzalamayı bitirdiği zaman Diana onları alıp direkt olarak başvuruları girmekle yükümlü ajana teslim ediyor. Open Subtitles فور انتهائه تأخذهم مباشرة الى العميل المسؤول عن تصنيفهم
    Presidio'ya mı götüreceksin şerifi mi bekleyeceksin? Open Subtitles هل تأخذهم إلى الحصن أو تنتظر المارشال؟
    Yerel polis onları kliniğe götürüyor doktor da çipleri çıkartıyor. Tabiri caizse. Open Subtitles لذا تأخذهم الشرطة المحلّية إلى عيادته لنزع الرقاقة إن جاز التعبير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus