"تأخذينه" - Traduction Arabe en Turc

• Aldığın
• Onu almana
• almıyorsun
• götürmüyorsun
• götürür
• götürüp

Suç mahallinde, Aldığın bir ilaca ait izler bulundu.
وجدنا آثار العقار الذي تأخذينه في مسرح الجريمة

Aldığın bunca hapa bakılırsa bu kadar çok sorun yaşaman hiç şaşırtıcı değil.
لا عجب أن لديك كل هذه المشاكل نظراً لكمية العقار الذي تأخذينه.

Sana göre bir iş geldi ve Onu almana izin vereceğim.
لكن هناك عمل وسأدعك تأخذينه

Onu almana izin vermeyeceğim.
لن أدعكِ تأخذينه

Pelerini küçük kızdan öylece alamam. Neden sen almıyorsun?
من الفتاة الصغيرة، لماذا لا تأخذينه أنتِ؟

Neden onu yürüyüşe götürmüyorsun?
لم لا تأخذينه للتمشية ؟

Onu çiftliğe götürür müsün? Ben Lex'le konuşacağım.
هل تأخذينه إلى المزرعة سأذهب للتكلم مع ليكس

Neden onu ahıra götürüp serbest bırakmıyorsun. Ben hemen geleceğim.
لِما لا تأخذينه إلى الإسطبل وتحرّرينه وسأكون هنا بانتظاركِ

Fakat aklında bulunsun, seçtiğinle Aldığın aynı olmayabilir.
لكن تذكرى، الذى تختاريته قد لا يكون هو من تأخذينه!

Aldığın her nefes bir günah.
كل نفس تأخذينه هو إثم

Aldığın her nefes bir günah.
كل نَفَس تأخذينه يشكل إثما

Onu almana sevinirim.
اود منكِ أن تأخذينه.

Onu almana müsaade etmeyeceğim.
لن أدعك تأخذينه...

Narissa! Onu almana izin vermeyeceğim!
(ناريسا ) , لن أدعك تأخذينه

Bunu almıyorsun, tamam mı?
إنكِ لن تأخذينه معكِ أبداً، مفهوم؟

Sen niye almıyorsun?
لم لا تأخذينه أنت كذلك؟

Niye kendin almıyorsun?
لمَ لا تأخذينه فحسب؟ .لا...

Neden onu parka götürmüyorsun?
لم لا تأخذينه إلى الحديقة؟

Neden Jackie'ye götürmüyorsun?
لِمَ لا تأخذينه لـ(جاكي)؟

- Her yere götürür musun? - Hayır.
هل تأخذينه معك لكل مكان؟

Tatlım, neden o'nu içeri götürüp yaralarıyla ilgilenmiyorsun?
لماذا لا تأخذينه إلى المنزل وتعالجينه ؟ بالطبع يا أمي