Hollywood'dan kontrol ettirdim, tek bir prodüktör bile bu Fabrizi'yi duymamış. | Open Subtitles | لقد تأكدت من هولييود أنه لا يوجد مخرج يإسم فانوتشي هذا |
Göstergeleri kontrol ettim, harika bir iş başardı. Aygıt kullanıma hazır. | Open Subtitles | ولكن تأكدت من القراءات هو عمل جيدا , إنه جاهز للإستخدام |
Ve bütün gece ışıkları açık kalınca bundan emin oldum. | Open Subtitles | وعندما أبقى نور غرفته مضاءً طوال الليل، تأكدت من نظريتي |
Bunlar insani endişeler, insani korkulardı ve emin olduğum bir şey vardı. O da rakibim Deep Blue'nun böyle kaygıları olmadığıydı. | TED | كانت هناك شكوك ومخاوف بشرية والشيء الوحيد الذي تأكدت منه هو أن غريمي ديب بلو لم يكن لديه مثل هذه الشكوك إطلاقًا. |
- Yüzbaşı Tower bizzat kontrol etti. - O zaman eminim ki mükemmeldir. | Open Subtitles | إذن لقد تأكدت الآن أنهم معصومين من الخطأ |
Fazla bamyalı gumbo çorbasını denedikten sonra oraya baktım. | Open Subtitles | تأكدت بعد أخذ عينات جمبو , الذي كان ثقيل على البامية |
O yemek için çok uğraştım. Her şeyin mükemmel olmasını sağladım. | Open Subtitles | تعبت كثيراً لاعداد هذه الوجبة تأكدت أن كل شيء مثالي |
bir şeyler kaçırdık. kontrol ettim, çiçek pazarına niyetlenmiş olamazlar. | Open Subtitles | لقد تأكدت ، لا يمكن انهم يريدون سرقة محل الورود |
Gördüğün gibi bulgularımı iki kez kontrol ettim ve doktor da onaylayacaktır. | Open Subtitles | كما ترى فلقد تأكدت مرتين بأن هذه النتائج تتفق مع القوانين الفيزيائية |
Bunun için üzgünüm. bugünün döviz oranlarını kontrol ettim. | Open Subtitles | أعتذر عن ذلك , تأكدت ماهي أسعار الصرف اليوم |
Mahalleyi kontrol ettim. Şimdi ana girişteyim. | Open Subtitles | لقد تأكدت من الجيرلن الآن، أنا عند البوابة الرئيسية |
Bayılmam, çünkü zarafetle düşeceğimden emin değilim. | Open Subtitles | اٍننى لا أغيب عن الوعى اٍلا اذا تأكدت أننى ساسقط بأمان |
Davetsiz misafirin evde olmadığından emin oldum. | Open Subtitles | . لقد تأكدت من أنه لم يكُن هُناك أحد فى الشقة |
Catherine Albert'in çocuğunu taşımadığından emin... oluncaya kadar iffetli kaldılar. | Open Subtitles | كبحا نفسيهما حتى تأكدت بأنها "لا تحمل طفلًا من "ألبرت |
Anlayamamıştım, ama şimdi eminim. | Open Subtitles | فقط لم أكن متأكدة , أنا لم أكن متأكدة حينها لكنى تأكدت الآن |
Kasabadaki kayıtlarına baktım çocuk yetiştirme yurdunda büyümüş. | Open Subtitles | تأكدت من سجلات المقاطعة ومن الواضح أنها ترعرت في دور الرعاية الكفيلة |
Ve adaletin yerini bulmasını sağladım. | Open Subtitles | و تأكدت تماماً بأنه نال العقاب الذي يستحقه |
Louie Bang ile bizzat görüşüp teyit ettin mi? | Open Subtitles | هل التقيت مع لويس بانغ شخصياً و تأكدت من ذلك ؟ |
"Bu bilgiler doğrulandı, Amerika bizim gerçekten katılmamızı istemiyordu. | Open Subtitles | تأكدت المعلومات لدينا بأن أمريكا" لا ترغب في مشاركتنا في هذا المشروع |
Dün internetten baktığımda 16.000 dolar borcum olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | لقد تأكدت عبر النت بالأمس وكان لا يزال لدي دفعات بمقدار 16000 دولار |
Sokak ve Halk Sağlığı Hizmetleri Bölümü'nden doğruladım. | Open Subtitles | لقد تأكدت من الأمر مع البلدية وإدارة الصحة العامة. |
Susie, annem öldükten sonra en azından ayda bir tıraş olmamı sağladın. | Open Subtitles | سوزى بعدما ماتت أمى تأكدت أن يكون شعرى مقصوص |
Başkana ait yetki test prosedürünün değişimi için onaylandı. | Open Subtitles | سلطة الرئاسية تأكدت لتغييرِ إجراءِ الإختبارِ. |
Takip edilmediğimden emindim ama yine de gitmen iyi olur. | Open Subtitles | لقد تأكدت بأنهم لم يتبعوني ولكن لا يزال عليك الذهاب |
Louisville Polis Departmanı da bunu doğruladı. | Open Subtitles | لقد تأكدت من المعلومات من قسم شرطة لويسفيل |
Pek değil ama tavandaki kan damlalarının ona ait olduğunu kesinleşti. | Open Subtitles | القليل، لكني تأكدت من أن بقع الدم على السقف تعود إليه |