Bak, ne yaparsan yap, son mühlete kadar biteceğiden emin ol. | Open Subtitles | اسمع، مهما تفعل، تأكد أنه خلال الوقت المحدد |
Ve dün geceki gibi uyumuyacağından emin ol. | Open Subtitles | ولكن تأكد أنه لن يجعلك تنام مثل المرة السابقة |
Beni öldürmesine izin vermeden önce, iyileşme şansım olmadığından emin ol. | Open Subtitles | فقط تأكد أنه لا مجال للشفاء قبل أن تتركها تقتلني |
- Benimle birlikte Millenium'daydı. - Onu kontrol et, temiz olduğuna emin ol. | Open Subtitles | ـ لقد كانت معى فى النادى ـ تفحصها ، تأكد أنه ليس معها شىء |
Dışarıda dikkatli ol dede, kimsenin takip etmediğinden emin olun. | Open Subtitles | كن حذراً في الخارج تأكد أنه ليس ثمة أحد يتبعك |
Ama eğer bir seçim yapmak zorunda kalırsan yaptığın seçimle yaşayabileceğinden emin ol. | Open Subtitles | لكن إذا كان عليك أن تختار تأكد أنه خيار تستطيع الحياة به |
Unutma evlat, her ne yaparsan yap... ..kendin için doğru olduğuna emin ol. | Open Subtitles | تذكر وحسب يا بني مهما تفعل تأكد أنه مناسب لشخصيتك |
Kartına dokun şimdi, benim dokunmamın imkânsız olduğundan emin ol. | Open Subtitles | الآن، أمضُ قدمًا وضع يدك على البطاقة. بجديةً، تأكد أنه ليس هنالك طريقةٍ لكي ألمسها. |
Karısını döven, yasadışı, yaratık ve gay olmadıklarından emin ol. | Open Subtitles | تأكد أنه ليس لدينا أشياء مخالفة للقانون ... |
Karısını döven, yasadışı, yaratık ve gay olmadıklarından emin ol. Bu iş patlar yoksa. | Open Subtitles | تأكد أنه ليس لدينا أشياء مخالفة للقانون ... |
Bozuk paraları kimseye anlatmadığından emin ol. | Open Subtitles | تأكد أنه لم يُخبر أحد عن العملة. |
İyi tarafını çizdiğinden emin ol. | Open Subtitles | تأكد أنه يرسم نصفك السليم |
Hepsini yediğinden emin ol. | Open Subtitles | تأكد أنه سيأكلها كلها |
Onun ve Jack'in kültivarlara karşı gerginliği arttırmadığından emin ol. | Open Subtitles | و تأكد أنه هو و (جاك) لا يقومون بأي شيء يثير التوتر ضد الـ(أي سي) |
İyi olduğundan emin ol. | Open Subtitles | تأكد أنه يتأدب بِتصرفاته |
sadece bittiğinden emin ol ... | Open Subtitles | نعم , فقط تأكد أنه |
Aptalca bir şey yapmadığından emin ol. | Open Subtitles | تأكد أنه لا يفعل شيء غبي |
Kıpırdamayacağına emin ol. | Open Subtitles | فقط تأكد أنه مربوط جيداً |
- Ama bu sefer öldüğünden emin ol! | Open Subtitles | ! هذه المرة تأكد أنه قد مات |
Ne üzerinde çalışırsanız çalışın, değeri olduğundan emin olun ve istediğiniz kadar kişisel hâle getirin. | TED | مهما هو الشيء الذي تعمل عليه، تأكد أنه مهم، وخذ الأمور في قلبك كما تحب. |
Bulunamayacağından emin olun. | Open Subtitles | تأكد أنه لن يعثر عليه أحد مطلقا |