Bir silah satıcısı Moskova dışındaki bir mezarlıkta ölü bulundu. | Open Subtitles | تم العثور على تاجر سلاح ميتا في مقبرة خارج موسكو. |
Silahı kime sattığını önemsemeyen derin bir web silah satıcısı. | Open Subtitles | تاجر سلاح من الشبكة العميقة لا يكترث لمن يبيع السلاح |
Yeni hedefimiz eskinin deniz kuvvetleri personeli, şimdinin silah tüccarı. Gerald Crawford. | Open Subtitles | ضابط قوات المارينز الملكية السابق اصبح تاجر سلاح عالمى , جيرالد كرافورد |
Kaminsky diye bir silah tüccarı kartellerden biriyle büyük bir anlaşma yapmış. | Open Subtitles | تاجر سلاح اسمه كامنسكي لديه صفقة كبيرة مع أحد رجال العصابات |
Ve kendini uluslararası bir silah kaçakçısı olarak görüyor. | Open Subtitles | و أصبح يتصرف كأنه تاجر سلاح عالمي |
Yüzbaşı Butler, Rüzgâr Gibi Geçti'deki silah kaçakçısı. | Open Subtitles | " كابتن بتلار " " تاجر سلاح مأخوذ من فيلم " ذهب مع الريح |
Staz Ağı'nın bombalamanızdan bir hafta sonra onu bir silah satıcısından bir kamyon dolusu silah alırken gördüm. | Open Subtitles | بعد حوالي أسبوع من يا رفاق قصف أن صافي القاطع، رأيته شراء شحنة أسلحة من تاجر سلاح. |
Silah kaçakçısından daha iyidir. | Open Subtitles | حتى أفضل من تاجر سلاح. |
Iraklı bir silah satıcısı için silah kaçıran bir kuzeni vardı ve yakındılar. | Open Subtitles | كان أحد أقاربه يهرب الأسلحة من أجل تاجر سلاح عراقي، و كنا مقربين. |
Bu elebaşı sadist bir suçlu ve uluslararası bir silah satıcısı çalıntı bir Scorpion füzeyi Orta Asyalı teröristlere satmak için anlaşma yaptı. | Open Subtitles | إنه ذو عقل إجرامى سادى و تاجر سلاح دولى ... الذى عقد إتفاقا لكى يبيع صاروخ سكوربيون إلى خلية إرهابيين من الشرق الأوسط |
Erkek arkadaşımın bir silah satıcısı olduğunu böyle mi öğrenmem gerekiyordu? | Open Subtitles | أنا أعنى كل المفاجأة إكتشفت أن صديقى تاجر سلاح |
Kötü adam, silah satıcısı kimse ona hiç yaklaşamadı. | Open Subtitles | إنه تاجر سلاح شرير لم يقترب منه أحد إطلاقًا |
Ortak Görev Gücü: 1 Dünyanın en büyük silah tüccarı: 0 | Open Subtitles | الذي قال سجن قوات عسكرية : 1 والذي قال أكبر تاجر سلاح في العالم : |
Eğer Sims seni daha iyi eğitseydi silah tüccarı olurdun. | Open Subtitles | ما يعزيك بموته انه كان تاجر سلاح غير شرعي |
Bu gizemli uluslararası adam hakkında, dünyanın en azılı silah tüccarı haline gelmeden önceki bilinenler çok az. | Open Subtitles | لا نعرف الكثير عن هذا الرجل الغامض قبل أن يصبح أشهر تاجر سلاح بالعالم |
Evet. silah tüccarı gibi bir şey olduğunu duymuştum. | Open Subtitles | أجل، لقد سمعتُ أنك تاجر سلاح أو ما شابه |
silah kaçakçısı demenin kibar yolu. | Open Subtitles | بسبب أنّه أكبر مهرّبي الأسلحة في السوق "إنّها مجرد طريقة مهذّبة لقول "تاجر سلاح |
Anton'la birlikte gördüğün Natalie ismindeki kadın vardı ya onun silah kaçakçısı olduğunu düşünüyoruz ve sen onu tanıyabilirsin. | Open Subtitles | تلك المرأة التي رأيتها مع "انطون"، "ناتالي" نعتقد انها تاجر سلاح و انت يمكنك معرفتها |
Vann'in ziyaretine gittiği bir diğer silah kaçakçısı. | Open Subtitles | تاجر سلاح آخر قام بين بزيارته |
Onu bir silah satıcısından bir kamyon dolusu silah alırken gördüm. | Open Subtitles | رأيته يشتري حمولة شاحنة من الأسلحة من تاجر سلاح. |
Silah kaçakçısından daha iyidir. | Open Subtitles | -حتى أفضل من تاجر سلاح ... |
Ya da bir silah tüccarını dondurma eşliğinde öldürme eğiliminiz? | Open Subtitles | أو القضاء على تاجر سلاح هوايته القتل والأيس كريم ؟ |
Bilmediğin ise bir silah tüccarının iki tarafa da silah sattığıydı. | Open Subtitles | ما لا تعرفه أنه كان هناك تاجر سلاح يبيع لكلا الجانبين |
Bir silah satıcısıyla buşurken insanların sürekli silah getirmesi hâlâ beni şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyor. | Open Subtitles | مازال لا يتوقف عن إدهاشي حين يقال الناس تاجر سلاح يجلبون سلاحاَ |