"تاريخ طويل" - Traduction Arabe en Turc

    • uzun bir
        
    • eski bir geçmişimiz
        
    • çok tarihi olaya
        
    Ailemin Fieldmont'la uzun bir geçmişi vardır bende bu efsaneyi devam ettirmek istiyorum. Open Subtitles عائلتي لها تاريخ طويل في حقل مونت, وانا اود ان اكمل هذا التراث
    Ve bazen birisiyle uzun bir geçmişiniz varsa daha çok söze ihtiyacınız kalmaz. Open Subtitles وأحيانا لو عندك تاريخ طويل مع أحدهم لا تحتاج الكثير من الكلمات إطلاقا
    Ve yıldızları gözlemleyerek uzaya bağlanmakta oldukça uzun bir geçmişi var. TED ولها تاريخ طويل مع اتصالها بالفضاء من خلال مراقبة النجوم.
    Üç Süpürge ile kabul edemeyeceğim kadar eski bir geçmişimiz var. Open Subtitles لي مع (المكانس الثلاثة) تاريخ طويل. أطول من أن أعترف به.
    Üç Süpürge ile kabul edemeyeceğim kadar eski bir geçmişimiz var. Open Subtitles لي مع حانة (المكانس الثلاثة) تاريخ طويل. أطول من أن أعترف به.
    Galactica, pek çok tarihi olaya şahitlik etti. Başından pek çok savaş geçti. Open Subtitles جلاكتيكا لديها تاريخ طويل , لقد مرت بالكثير من المعارك
    Çünkü birlikte çalışmamız gereken uzun bir zulüm ve eşitsizlik tarihine sahibiz. TED لأنه لدينا تاريخ طويل من الاضطهاد والظلم التي نحتاجُ للعمل معًا للقضاء عليهما.
    Kardeşim ve benim uzun bir sevgi geçmişimiz vardı, fakat küçük yanlış anlaşılmalardan daha büyük ihanetlere kadar reddetme ve saldırı geçmişimiz de vardı. TED كان لدى أختي وأنا تاريخ طويل من الحب، ولكن لدينا أيضًا تاريخ طويل من الرفض والهجوم، من سوء فهم بسيط إلى خيانات أكبر.
    Kızgınlığın pozitif bir değişiklik getirme açısından uzun bir tarihi var; ama, kızgın olduğum kadar, umutluyum da. TED فللغضب تاريخ طويل في التغيير الإيجابي؛ لكني بالإضافة إلى كوني غاضبة، فأنا أيضًا كلي أمل.
    Ve CIA'in gizli ve topluma açık kültürel diplomasi ile uzun bir geçmişi vardır. TED وكالة المخابرات المركزية الامريكية لديها تاريخ طويل مع كل الجهود سرية والعلنية الدبلوماسية الثقافية.
    Yani YOL VER ve DUR işaretlerinin uzun bir hikayesi var. TED إذاً, هناك تاريخ طويل لإشارات قف و الأولوية.
    Küçük insanların güce yakın olmakla ilgili uzun bir geçmişleri vardı. Open Subtitles صغار الحجم لديهم تاريخ طويل كونهم قريبين من السلطة
    Boltzmann'ın uzun bir psikolojik problem geçmişi vardı. Open Subtitles كان لدى بولتزمان تاريخ طويل من المشكلات النفسية
    Ayni cinsle cinsel ilişkiye karşı herhangi bir kanunu yok ve İslami mistik bir gelenek olan Süfizm'in de ülkede uzun bir tarihi var. Open Subtitles ليس لديها قوانين ضد العلاقات الجنسية المثلية و لها تاريخ طويل مع الصوفية و هو تقليد زهد إسلامى
    Profesör Fischer'in burada Texas'ta verdiği mücadelelerin uzun bir geçmişi var. Open Subtitles البروفيسور فيشر لديه تاريخ طويل من الكفاح من أجل ما هو صائب في تكساس
    Julie Anderson 20 yaşına geldiği zaman, bu bölümde renkli uzun bir geçmişe sahip olmuştu. Open Subtitles في الوقت الذي بلغت فيه جولي 20 سنة كان لديها تاريخ طويل ومخزي مع قسم الشرطة
    Bugün itibariyle kardeşliğe ait bir numaralı organizasyon, bazılarına göre, gizli bilginin toplanmasında uzun bir geçmişe sahipler. Open Subtitles إلا أن البعض يعتقد بأن لهم تاريخ طويل في جمع و إخفاء أسرار الحكمه في العصور القديمة كان الماسونيين
    Galactica, pek çok tarihi olaya şahitlik etti. Başından pek çok savaş geçti. Open Subtitles جلاكتيكا لديها تاريخ طويل , لقد مرت بالكثير من المعارك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus