| Benimle Batı Teksas'a gelmek ister misin? Gidip Grigoty Volkov'la buluşacağım. | Open Subtitles | هل تريد الذهاب معي لغرب تاكساس سوف اذهب واقابل غريغوري فولكوف |
| Şu an benim mülkümdesin. Burası Teksas. Seni vurmaya iznim var. | Open Subtitles | انت تقف في املاكي, هذه تاكساس مسموح لي بأن اطلق عليك النار |
| Bana Teksas'ta geçen uzun hayatının hikayesini anlattı. | Open Subtitles | يقوم باخباري بكل ذلك, مثل قصة حياة طويلة في تاكساس |
| Onunla iyi bir şekilde ayrılmamıştık ve Teksas'ta yaşadığını öğrendim. | Open Subtitles | لم نكن نعيش في مكان مناسب ! وعلمت انها عاشت في تاكساس |
| Bir standart arıyorsanız Teksas standardına bakın derdim. | Open Subtitles | فهو معيار (تاكساس) وإذا كنتم تريدون تحديد شيء ما، |
| Teksas'dan bahsediyoruz farkındasın değil mi? | Open Subtitles | من فضلك، إنها "تاكساس"، بحق الله |
| - Teksas Üniversitesi. - Erkek arkadaşın var mı? | Open Subtitles | "جامعة "تاكساس" و "أوستن - خليل؟ |
| Bazen Teksas'a geliyoruz. | Open Subtitles | نذهب إلى ولاية "تاكساس" أحيانًا |
| Teksas plakası vardı. | Open Subtitles | لوحة "تاكساس{\pos(192,240)} |