| Bütün gündür bir şey yemedin. | Open Subtitles | اسمعي لم تاكلي شيئا طوال اليوم |
| Neden hiçbir şey yemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تاكلي ؟ |
| Çok hızlı yeme. Hey, bu, benim elim. | Open Subtitles | لا تاكلي بسرعة كبيرة ، إنها يدي |
| Hayır, onu yeme. | Open Subtitles | لا، لا تاكلي هذا |
| Bak, birşeyler yemen gerek, sana sevdiğin birkaç şey aldım. | Open Subtitles | حسنا اعلم يجب ان تاكلي شيئا احضرت كل اشيائك المفضله |
| Sana almayacağım. Senin için yaptığımı eğer yemezsen, açlıktan ölürsün! | Open Subtitles | لن احضر لكي واحدة , و اذا لم تاكلي ما صنعتة لكي فباستطاعتك الموت من الجوع |
| Bunlardan hiç yemeyecek misin? | Open Subtitles | ألا تريدين ان تاكلي بعض من هذا ؟ |
| - Hiçbir şey yemedin. - Aç değilim. | Open Subtitles | أنت لم تاكلي لست جائعة. |
| - Pek bir şey yemedin. | Open Subtitles | لم تاكلي كثيراً |
| Öyle yeme ama. | Open Subtitles | لا تاكلي هكذا,هيا |
| - yeme şunu. - Ne? | Open Subtitles | لا تاكلي ذلك لماذا |
| - yeme şunu. - Ne? | Open Subtitles | لا تاكلي هذا ماذا؟ |
| Bunu yemen lazım, içinde bol tahıl var sonra da işe gideceğiz. | Open Subtitles | الان اريدك انت تاكلي هذه و سنذهب بعدها للعمل |
| - Bir şey ye. - yemen lazım. Otur hadi. | Open Subtitles | كلي شيئاً,يجب ان تاكلي شيئاً اجلسي هنا |
| Ama biraz yemek yemen gerekiyor, Emma. 9'da tartılacaksın. | Open Subtitles | ولكن يجب ان تاكلي قليلا من العشاء ايما |
| Eğer bunu yemezsen, seni götürecekleri yerde boğazından aşağı bir tüp sokup seni bir bisiklet pompasıyla besleyecekler. | Open Subtitles | اذا لم تاكلي هذا ، سوف ياخذونك الى مكان حيث يضعون انبوبا في حلقك ويطعمونك منه بمضخة دراجة |
| - Ingrid, yemeyecek misin? | Open Subtitles | انجريد... الن تاكلي حبيبتي؟ |