"تامّ" - Traduction Arabe en Turc

• Tamamen
• tam bir
• bütünüyle bir

Ve çılgın hayatımda ilk kez her şey Tamamen darmadağın görünmüyordu.
لأوّل مرّة في حياتي الجنونيّة لم يبدُ كلّ شيء تامّ المثاليّة ولا تامّ الفوضى.

- Sihrin komik tarafı da bu. Asla Tamamen yok edilemiyor.
الغريب بأمر السحر هو أنّه لا يمكن تحطيمه بشكل تامّ

Uygarlık kendi kendini yok etmeye çalıştı. Kent yozlaşıp tam bir korku bölgesine dönüştü.
حاولت الحضارة تدمير نفسها تحولّت المدينة إلى منطقة رعب تامّ

Bu çok büyük bir reform, bütünüyle bir revizyon.
هذه عمليّة إصلاحٍ ضخمة، ترميمٌ تامّ!

Evleneceğim adam bana Tamamen yabancı birisi olacak.
الرجل الذى سوف أتزوّجه غريب تامّ.

Hem de ruhum Tamamen senin aşkınla doluyken?
لكنّي عندى إيمان تامّ في حبّنا.

Tamamen çılgın burada rehber yok, lider yok hiç kimse suçlanmaz bunun için sadece Tamamen çılgın. çılgın ,çılgın tüm güzel kızlar eller eller havaya ve şimdi Om shanti Om tüm hoş erkekler hadi bağırın şimdi Om shanti Om
" هناك جنون تامّ في المكان " " ليس هناك قائد أو مُرشد " " لا أحد يمكن أن يُتهم بذلك "

Tamamen çılgın, çılgın, çılgın burada rehber yok, lider yok hiç kimse suçlanmaz bunun için sadece Tamamen çılgın, çılgın, çılgın tüm ateşli kızlar eller eller havaya ve şimdi Om shanti Om tüm hoş erkekler hadi bağırın şimdi Om shanti Om
" هناك جنون تامّ في المكان " " لا يوجد قائد أو مُرشد " " لا أحد يمكن أن يُتهم بذلك "

hiç kimse suçlanmaz bunun için sadece Tamamen çılgın, çılgın çılgın tüm ateşli kızlar eller eller havaya ve şimdi Om shanti Om tüm hoş erkekler hadi bağırın şimdi Om shanti Om tüm ateşli kızlar eller eller havaya ve şimdi Om shanti Om
" لا أحد يمكن أن يُتهم بذلك " " فقط جنون تامّ في المكان " " ..

Generali para için öldürmeye Tamamen hazırdı ama karısı ve çocuğu için vazgeçti.
كان على استعداد تامّ لقتل الجنرال من أجل المال، لكن... تراجع أمام زوجته وابنه

Bu Tamamen gizli bilgi.
تلك معلومات مؤمّنة بشكل تامّ

Onu nasıl bilebilirsin? Bu Tamamen gizli bilgi.
تلك معلومات مؤمّنة بشكل تامّ

Bak Tamamen uyuyor.
انظرا... تطابق تامّ.

Ama hissetmekle ilgili ilk bilmen gereken... onun bir bedeli olduğu-- tam bir çıkmaz.
لكن أول شيء تتعلّمه حول العاطفة بأنّ له ثمن تناقض تامّ

tam bir muamma, anlamak çok zor.
غامض. لغز تامّ.

Pis, kaba ve tam bir hergele.
وقح قذر، وغد تامّ.