Onu Tayland'da, Amerika yetki alanı dışındaki bir askeri bölgeye götürüyorlar. | Open Subtitles | سيقومون بتحويله إلى مكان في تايلندا خارج السلطات الأمريكية للتعذيب متى؟ |
Tayland'da fakir insanlar için pırlanta söz konusu değildir. bu nedenle genç kızların en iyi dostu kondomdur. | TED | في تايلندا .. الفقراء لا يستطيعون شراء الالماس .. لذا فالواقي الذكري هو الصديق الامثل للفتاة |
Bakın bu da bizim Tayland'daki Starbucks'a olan yanıtımız "Kahve ve Kondomlar" | TED | وهذا هو اصدارنا من ستاربكس في تايلندا القهوة والواقي الذكري |
Tayland'da fillerin bakılması ve korunması konusunda oldukça sıkı bir yasamız var. | Open Subtitles | نحن نعرب عن أسفنا البالغ لهذا الحادث الذي حدث اليوم كما نود اعلامكم أن تايلندا لديها قانون صارم جداً لحمايه وصون الفيلة |
Mong bir yer adı değil, bir ırk. Tayland ve Çin'den gelen insanlar. | Open Subtitles | همونغ ليس مكانا، بل جماعة من الناس أتت من مناطق مختلفة من تايلندا و الصين |
Peki, bu anlattığım Güney Tayland'da yaşanan öylesine bir hikaye mi sadece? | TED | هل هذه مجرد قصة من جنوب تايلندا ؟ |
İnsanların olduğu her yerde -- bakın sandallardaki kadınları görüyorsunuz -- birşeyler satıyorlar-- işte bu yüzer pazar muz ve yengeç satıyorlar beraberinde de doğum kontrol cihazları-- Tayland'da insan bulabileceğiniz her yerde doğum kontrol cihazları da bulabilirsiz. | TED | واينما وجد الناس .. سوف ترى قوارب .. مع نسوة .. تبيع هذه الاشياء هنا نرى قارب عائم يبيع الموز والخضار ويبيع موانع الحمل ايضاً اينما يوجد الناس .. سيوجد وسائل منع حمل في تايلندا |
Burası ilkokul -- içinci, dördüncü sınıflar -- Tayland'daki her bir eve tek tek ziyaret ederek AIDS hakkında bilgi veriyor ve kondom dağıtıyorlar, her bir ev hanesi bu gençler tarafından ziyaret edildi. | TED | وقررنا استهداف المدارس الابتدائية .. الصف الثالث والرابع فذهبنا الى دور التعليم في القرى وفي كل ناحية في تايلندا واعطينا معلومات عن مرض الايدز والواقيات الذكرية لكل منزل بواسطة هؤلاء الاطفال |
Estetik ameliyatları için Tayland'a gönderiyorlarmış. | Open Subtitles | يرسلونهم الى تايلندا من اجل نحت اجسامهم |
Tayland, Tayland'a gitmeliydim. | Open Subtitles | كان يجبُ عليّ الذهاب إلى تايلندا. |
Tayland'a hoş geldiniz. | TED | أهلاً بكم إلى تايلندا |
Son duyduğumda Tayland kumsalında 12 yaşında bir oğlanla evlenmiş. | Open Subtitles | آخر ما سمعت عنه أنّه تزوج فتى في الثانية عشرة من عمره، وهو يعيش في شاطئ في (تايلندا) |
Tayland'dan mobilya siparişi vermiştim. Gümrükten çıkmasını bekliyordum ki... | Open Subtitles | لقد طلبت بعض الأثاث من (تايلندا) لقد كنتُ بانتظاره ليصل |
Tayland, Çin, Kosta Rika ve diğer bir sürü maymunların işlediği suçlarla boğuşan ülkelerin güzel insanları dışında hiç kimse. | Open Subtitles | لا أحد ، سوى شعب (تايلندا) (الصين) ، (كوستاريكا) ودول أخرى حيث التعرض للسرقة من قرد شيء شائع جداً |
Geri gelsin de beraber Tayland'a, Meksika'ya kaçsınlar isterdi. | Open Subtitles | أملَت أن يعود ويطير بها إلى (تايلندا) أو (المكسيك) |
Tayland'da, Çin'de, Kosta Rika'da... | Open Subtitles | في (تايلندا) ، (الصين) ، (كوستاريكا) |
Tayland'da Hat Bang Sak sahilindeydim. | Open Subtitles | كنت في شاطئ (هات بانغ سانغ) في تايلندا |
- Seni Tayland'a hangi rüzgar attı? | Open Subtitles | -ماذا يجلبك لـ"تايلندا"؟ |
Tayland | Open Subtitles | تايلندا |
Hayır, Tayland'a. | Open Subtitles | لا ، تايلندا |