Çok üzgün görünüyor. | Open Subtitles | حسناً , ها هى انها تبدو حزينة للغاية |
- Eşin üzgün görünüyor. - Öyle mi düşünüyorsun? | Open Subtitles | زوجتك تبدو حزينة أتظنين ذلك؟ |
üzgün görünüyor. | Open Subtitles | إنها تبدو حزينة |
Weaver olayı kötüye gittiği için üzgün görünüyordu, ben de iyi mi diye bakmaya gittim. | Open Subtitles | كانت تبدو حزينة بعد فشل أمر التحقيق مع هولى ويفر وقد ذهبت إلى هُناك لأرى ما إذا كانت بخير |
Hayır, üzgün görünüyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تبدو حزينة. |
Sadece çok üzgün göründüğünü. Sadece o ve onun yaşlarında bir adam vardı. Adam hiç yatışacak gibi değildi. | Open Subtitles | مجرد انها كانت تبدو حزينة جدا كانت هى فقط و رجل فى مثل عمرها تقريبا |
Evet, çok üzgün görünüyor. | Open Subtitles | نعم , إنها تبدو حزينة جداً |
Çok üzgün görünüyor. Çok üzücü. | Open Subtitles | تبدو حزينة جدا قلبها محطم |
Çok üzgün görünüyor. Çok üzücü. | Open Subtitles | تبدو حزينة جداً قلبها محطم |
Cidden üzgün görünüyor. | Open Subtitles | لا تبدو حزينة إنها مثل |
Kardeşin üzgün görünüyor. Çok asabi. | Open Subtitles | أختك تبدو حزينة. |
- Bilmiyorum ama üzgün görünüyor. | Open Subtitles | لا أعلم، لكنها تبدو حزينة |
Zavallı şey. Çok üzgün görünüyor. | Open Subtitles | تبدو حزينة جدا |
Bu kadın çok üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | تلك السيدة تبدو حزينة للغاية |
üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | تبدو حزينة |
Hayır, üzgün görünüyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تبدو حزينة. |
üzgün görünüyorsun. | Open Subtitles | تبدو حزينة. |
Onunla bu konuyu konuştum. çok üzgün. | Open Subtitles | كلمتها بشأن ذلك, تبدو حزينة جدًا |