Ordu tarafından reddedildim, Kâşif Dora sırt çantasına mahkum bırakıldım ve kızların soyunma odasına üzerimde sadece jartiyer askısıyla girmeye zorlandım. | Open Subtitles | لقد رفضت من الجيش و وضعت في حقيبة و دفعت إلى غرفت تبديل ملابس الفتيات ولا أرتدي شيئا إلا حمالتي بنطالي |
kızların soyunma odasında kendine hakim olamazdı. | Open Subtitles | إنه بالتأكيد لا يتمالك نفسه في غرفة تبديل ملابس الفتيات. |
Evet ama şaka yapmakla, onu kızların soyunma odasına kilitlemeden önce "Sapık!" diye bağırmak arasında fark vardır. | Open Subtitles | أجل، لكن هناك فرق بين النكتة والصراخ بـ"منحرف!" قبل دفعه إلى غرفة تبديل ملابس الفتيات. |