Nihayet değişik şeyler yapmak için çaba sarf etmeye başladın. | Open Subtitles | حسنا ،على الأقل أنت تبذلين جهدا للتغيير |
Hayatına devam etmek için çaba sarf ediyormuşsun gibi geldi. | Open Subtitles | يبدو أنك تبذلين جهدا لتمضي قدما بحياتك |
Sue, burada sarf ettiğin çaba güzel. | Open Subtitles | (أظنه لطيفا يا (سو لأنك تبذلين مجهودا هنا |
Göremiyorsan, görmek için gösterdiğin çaba başka bir şeyi kullanmanı engelliyor olabilir. | Open Subtitles | أعني، إذا لم تستطيعي الرؤية ربما يجعلك تبذلين جهداً إستعملي شيء آخر |
uğraşıyorsun ve belki sana uygun olmayan bir şeyi yapmak için çaba sarfediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ دائماً تبذلين جهداً كثيراً وأنا حقاً معجبة بذلك الجهد للقيام بشيء ربما ليس الأقرب الى طبيعتُكِ |
Ama bir şeyi yapmak için çok uğraşıyorsun ve birisi gelip onu senden kapmaya çalışıyor. | Open Subtitles | و لكن حين تبذلين جهداً كبيرأ من أجل شيء ما. ثم يحاول أحدهم أن ينتزعه منك. |
O kadar kolay hedef olmamak için biraz çaba sarfet. | Open Subtitles | أنت تبذلين جهداً جمّاً لكيلا تصيري هدفاً سهل المنال. |
Yalnız kalmak için neden bu kadar çaba gösterdiğini anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لم تبذلين جهداً كبيراً لتكوني وحدك |
Ne zaman çaba harcasan... | Open Subtitles | في كل مرة تبذلين بها جهداً ما هذه التفاهة! |
Tüm varlıkları severim ama sen istisna olmak için uğraşıyorsun. | Open Subtitles | أعتز بكل الكائنات، لكنك تبذلين جهداً لتكوني الاستثناء. |
Jules, bu çocuk için gerçekten çok uğraşıyorsun. | Open Subtitles | -جولز) أنتِ حقاً تبذلين ما بوسعك لهذا الرجل) -لمَ؟ |
Hala uğraşıyorsun. | Open Subtitles | -مرحى، ما زلتِ تبذلين جهداً |