Sizin adınıza 40 dolarlık bağış yapmak isterim. | Open Subtitles | أود أن أقدّم تبرعاً للجمعيات الخيرية بقيمة 40 دولار في شرفكما |
Özür diliyorum ve gençlerin küfür etmesini önlemeye çalışan bir derneğe yüklü miktarda bağış yapacağım. İyi akşamlar. | Open Subtitles | أعتذر منكم، وسأقدم تبرعاً كبيراً للجميعات الخيرية التي تحارب إطلاق المرهقين للسباب، طابت ليلتكم |
Oğlumu kaydettirmek istersem benden bağış yapmamı isteyeceksiniz. | Open Subtitles | وإنقررتتسجيلابني، ستطلب مني تبرعاً نقدياً |
Yok, NYU yanık servisine bağışta bulunduğumdan beri. | Open Subtitles | ليس منذ قدمت وحدة مكافحة الحريق تبرعاً منى لجامعة نيويوك |
Geçen ay adımı saklı tutmak suretiyle bir bağışta bulundum. Uzun bir süre idare etmez onları ama. | Open Subtitles | . لقد أرسلت تبرعاً مجهولاً ، الشهر الماضي . ولكنه لن يغطي تكاليفهم لمدة طويلة |
bağıştı. İsimsiz biri tarafından bırakıldı. | Open Subtitles | كانت تبرعاً لقد تركت هنا بإهمال |
Ağabeyinin ilgisini benden ve işlerimden başka yere kaymasını isteyen düşünceli bir kilise üyesinden bir bağış olarak kabul et. | Open Subtitles | إعتبري أنه تبرعاً لأحد أبناء الأبرشية المهتمين لرؤية تركيز أخيك بعيداً عني وعن عملي |
Neyse. Katılmayı kabul ettiğimi ve büyük bir bağış yapacağımı söyle. | Open Subtitles | في كل الأحوال أخبرهم أنني أوافق وسأمنحهم تبرعاً سخياً |
Sonra daha fazla bağış yapmam için sıkıştırmaya başladılar, bir rahibenin yüzüne telefon kapatılmıyor. | Open Subtitles | -استمروا بإستعطافي لأمنحهم تبرعاً ولا يجب للمرء أن يغلق السماعة بوجه راهبة |
Ama bu sadece bağış için gönderilmiş bir form. | Open Subtitles | لكنها.. رسالة سابقة تطلب تبرعاً |
Yani ofisimizden bağış istiyorsunuz. | Open Subtitles | إذاً، أنتم تريدون تبرعاً من المكتب |
Oscar'ın yeğenine yüklü bir bağış yaptım... Walkathon için. | Open Subtitles | لقد قدمت تبرعاً لحفل سير ابن أخ (أوسكار) الخيري |
Ondan bağış yapmasını istediğimde suratıma geğirdi ve o iş bebeklere göre dedi. | Open Subtitles | نعم، الشهر الماضي، نظمت تبرعاً خيرياً لكن عندما سألت (كول) أن يتبرّع |
Sözümona kiliseniz için bağış olarak düşün. | Open Subtitles | فقط إعتبريه تبرعاً لكنيستكم |
Yaptığın şeyi takdir ediyoruz, ve organizasyonuna bağışta bulunmak istiyoruz. | Open Subtitles | ولكننا نقدر ما تفعله ونحن نريد ان نقدم تبرعاً لمنظمتك ولكننا نقدر ما تفعله ونحن نريد ان نقدم تبرعاً لمنظمتك |
Peki, kardeşine söyle onun onuruna Aile Planlamasına bağışta bulunacağım. | Open Subtitles | حسناً، أخبري أختك... أنني سأقدّم تبرعاً لجمعية تنظيم النسل على شرفها هي |
Burada, kiliseye bir bağışta bulunduğunu yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب هنا أنك ستقدم تبرعاً للكنيسة. |
Ama küçük bir bağışta bulunman gerekiyor. | Open Subtitles | عليك فقط أن تقدم تبرعاً صغيراً. |
O okulumuza yapılan bir bağıştı, ve takdirle karşılandı. | Open Subtitles | كان هذا تبرعاً و نحن نقدر لك هذا |
Aslında, o-- o gizli bir bağıştı. | Open Subtitles | كان تبرعاً عشوائياً |
Şey, bu kimliği belirsiz bir bağıştı. | Open Subtitles | كان تبرعاً عشوائياً |