"تبرير" - Traduction Arabe en Turc

    • haklı
        
    • açıklama
        
    • açıklamak
        
    • bahane
        
    • gerekçe
        
    • aklamaya
        
    • meşru
        
    • gerekçesi
        
    • savunamam
        
    • yaptığını
        
    • açıklamana
        
    Seni bağışlayabilirim; haklı gerekçelerin var. Ama insanların nedenini bilmesi gerekiyor. Open Subtitles يسعني إنقاذك، كان هناك تبرير لكنّ الناس يجب أن يعلموا بالسبب
    Acıyı azaltmak için bile olsa, yalan söylemeyi haklı görmem. Open Subtitles حتى لتخفيف المعاناة. لا يمكنني أبداً تبرير قول الكذب الصريح
    Sevgilini memnun etmek için bana zarar verdin bunu da haklı göstereceğini biliyorum. Open Subtitles لقد آذيتني لترضي محبوبه, وأعرف بأنك ستحاول تبرير الامر,لذا دعني أوضح الامر لك.
    Eğer sürekli açıklama yapmak isteseydim bir işe girerdim. Open Subtitles لو كنت أريد تبرير أفعالي، لكنت حصلت على عمل
    Ama o zaman kablolu yayında en çok seyredilen ikinci sunucuyu neden açıklamak zorunda kalır. Open Subtitles لكن عندها ستضطر إلى تبرير طردها لثاني أكثر المذيعين متابعةً في قنوات الكيبل ولن تستطيع أن تبرر
    YaptıkLarına bir bahane uydurmak mümkün değiL. Open Subtitles مـُحال أن يتم تبرير أفعالهم في الميدان الليلة
    Bir seriyi herhangi bir sayıyla devam ettirebilmek için bir kural veya gerekçe bulmak her zaman mümkündür. Open Subtitles من الممكن دائماً أن تجد قاعدة أو تبرير تسمح لسلسلة أن تنتهي بأي رقم
    diye düşünecekti babası. Ve bu doğru. Sanat biraz kendini kaybetmek demek ve bir sonraki cümleyi haklı çıkarmak - bir çocuğun yaptığından çok da farklı değil. TED وذلك صحيح. الفن هو حول القليل من الجنون و تبرير العبارة القادمة، وهو لا يختلف عما يفعله الطفل.
    Demek istediğim, bu şekilde geri zekalı rolü yapmak nasıl haklı gösterilir? Open Subtitles كيف يمكنك.. كيف يمكنك تبرير التصرف كالحمقى؟
    Fazla boş vakit, az arkadaş, bilgisayar sahibi olmayı haklı gösterme. Open Subtitles وقت فراغ كثير, اصدقاء قليلون. تبرير سبب إمتلاك كمبيوتر.
    Milyonlarca masum sivilin ölmesini haklı bulduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles وبعدها لن يمكنك تبرير قتل ملايين الابرياء
    Kendimi haklı çıkarmaya çalışarak vaktini almayacağım Tommy. Open Subtitles انا لن اضيع وقتك لمحاوله تبرير موقفي يا تومي
    Kendilerini haklı göstermeye çalışanlar da kötülük için yola çıkanlar kadar... çok ıstıraba neden olur. Open Subtitles أرى البؤس فيمن يحاولون تبرير أنفسهم بقدر ما أراه فيمن يقصدون الأذى
    Bu ayrılmaya haklı çıkarmaktan bıktım. Open Subtitles كما تعلم , أنا سامت من تبرير هذا الانفصال
    Dostum, tartışmaya açık bir davranışı, mantıklı göstermek için senden duyduğum en "kıçından uydurma" açıklama buydu. Open Subtitles هذا أكثر تبرير لئيم لسلوك مشكوك فيه سمعته فى أي وقت مضى منك
    Sıradan bir seksten sonra bi adama bir açıklama borçlu olmazsın. Open Subtitles لا يجب عليك ابداً تبرير المضاجعة مع صديق
    Kendimi 11 yaşındaki bir çocuğa açıklamak zorunda kaldım. Open Subtitles تعين عليّ تبرير موقفي لصبي عمره 11 عاماَ
    Evet, bunun bahane olduğunu biliyorum ama uzun bir süre boyunca onunla birlikte olurken daha az suçluluk hissetmemi sağladı. Open Subtitles نعم اعرف انه تبرير لكنه قام بتخفيف الكثير من شعوري
    Bir seriyi herhangi bir sayı ile devam ettirebilmek için bir kural veya gerekçe bulmak her zaman mümkündür. Open Subtitles من الممكن دائماً أن تجد قاعدة أو تبرير يسمح لسلسلة أن تستكمل بأي رقم
    Sevdiğim birinin canına kıydıktan sonra bu yaptığını aklamaya çalışmanı nasıl anlayabilirim? Open Subtitles كيف لي أن أفهم حينما تأخد أحدا أحبه بعيدا وتحاول تبرير الأمر؟
    Herhangi bir şeyi uzaya göndermeyen bir uzay programı meşru olamaz. Open Subtitles لا يمكننا تبرير برنامج فضاء لم يضع أي شيء في الفضاء.
    John'un gerekçesi şuydu: Diğerleriyle aynı notu almak için diğerlerinden daha çok çalışıyorken nasıl başarılı olabilirdi? TED تبرير جون كان بسيط جدًا: كيف له أن يكون ناجحًا عندما يبذل جهدًا أكبر مما يبذله غيره فقط ليحرز نفس النتائج؟
    Bunu savunamam. Ama halkıma da ihanet etmem. Open Subtitles لا يمكنني تبرير هذا الفعل لكنّني لن أخون شعبي.
    - Clark, bu... - Bana açıklamana gerek yok. Open Subtitles كلارك هذا - لاداعي إلى تبرير نفسيكما لي -

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus