Sadece zaman genişleme alanının yaratıldığı noktaya kadar. | Open Subtitles | فقط إلى الوقت الذي وجد فيه حقل تبطيء الزمن |
zaman genişleme alanını ilk başta vurulmamızı engellemek için yarattın. | Open Subtitles | أنت من أوجدت حقل تبطيء الزمن لكي لا نصاب بتلك الضربة أصلاً |
Belki de buraya halkalarla gelmenin yolunu buldular, ama zaman genişleme alanını gizlice kapamanın yolunu bulamadılar bu yüzden bizi delirtip, bize kapattırmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | ربّما وجدو طريقة للانتقال إلى هنا لكنّهم لم يجدوا حلاً لوقف حقل فقاعة تبطيء الزمن لذا يحاولون أن يفقدونا صوبنا لنوقفها بأنفسنا |
Eğer kendimizi gezegene ulaşmak üzere, ara belleğe ışınlarsak ve zaman genişleme alanını bir zamanlayıcıyla kapatmaya ayarlarsak madde akımının yine de, ara bellekten çıkıp patlamadan kurtulmak için yeterli zamanı olmuyor. | Open Subtitles | إن انتقلنا بالشعاع إلى المصدّ، لكي ننتقل إلى الكوكب وجهّزنا فقاعة تبطيء الزمن لتتوقف عند وقت معين لن نجد الوقت الكافي لمغادرة المصدّ والابتعاد عن الانفجار |
Asgard teknolojisi sayesinde, bir zaman genişleme kabarcığındayız. | Open Subtitles | بفضل تقنية الـ(آزغارد)، نحن في فقاعة تبطيء الزمن |
zaman genişleme alanı teknolojisi Asgard çekirdeğinin içine eklenmiş. | Open Subtitles | خيار تبطيء الزمن مندمج مع حاسوب الـ(آزغارد) |
Sence Ori savaşçıları zaman genişleme alanını geçip buraya gemiye gelmenin bir yolunu bulabilirler mi? | Open Subtitles | هل تعتقد أنّ محاربي الـ(آوراي) سيجدون طريقة لتجاوز حقل فقاعة تبطيء الزمن ويصلوا للسفينة؟ |
zaman genişleme alanının bu kadar uzun süre çalışması ZPM'i ve Asgard çekirdeğinin güç kaynağını neredeyse tüketti. | Open Subtitles | الحفاظ على حقل تبطيء الزمن كل هذه المدّة قد استنفد الطاقة الصفرية تقريباً والمصدر الطاقي لحاسوب الـ(آزغارد) |