"تبعث" - Traduction Arabe en Turc

    • gönderiyor
        
    • yolluyor
        
    • yayar
        
    • yayıyor
        
    • veriyor
        
    Yani bu su havuzu ısısını atmosfere doğru gönderiyor. TED لذا تبعث بركة الماء تلك حرارتها لأعلى باتجاه الغلاف الجوي.
    Yani bu havuz gökyüzünün yere geri gönderdiğinden daha fazla ısıyı gökyüzüne gönderiyor. TED لذا يمكن أن تبعث بركة الماء تلك المزيد من الحرارة إلى السماء ثم تعيد السماء إرسالها إليها.
    Kulüp, çekleri bana gönderiyor, ben de böylece bankaya yatırabiliyorum. Open Subtitles النوادي تبعث لي الشيكات حتي أضعها في البنك
    Ana Gemi Koloni tanımlaması yolluyor. Open Subtitles المركبة الأم تبعث برموز مستعمرات
    Ida sevgilerini yolluyor. Open Subtitles تبعث لك بتحيّاتها
    Bu su havuzu çoğu doğal materyal gibi ısısını ışık olarak yayar. TED حسنًا، بركة الماء تلك مثلها مثل معظم المواد الطبيعية، تبعث حرارتها في صورة ضوء.
    Kolyesi bir GPS sinyali yayıyor. 90 metrelik bir alan içinde. Open Subtitles قلادتها تبعث إشارات لتحديد المواقع، إنها في مكان ما داخل مائة ياردة
    Kilonuzu arkadaşlarınıza twitter aracılığı le gönderiyorsunuz ve onlar size çeki düzen veriyor. Artık kablosuz tansiyon aletlerimiz var. TED يمكن أن تبعث بوزنك على تويتر إلى أصدقائك ، لدينا أربطة لاسلكية لفحص ضغط الدم.
    Tüm bunları telsizden duyan hava kuvvetleri, temizlik ekibini gönderiyor. Open Subtitles . السمك ومن ثم سمعوا ذلك في موجات الراديو فالقوات الجويه تبعث طاقم التنظيف
    Lanet cep telefonları her an sinyal gönderiyor, kapalı olsalar bile. Open Subtitles تبعث الهواتف الخلويه إشارات طيلو الوقت حتى عندما تطفئها
    Başkan bugün Amerikan halkına açık bir mesaj gönderiyor: Open Subtitles اليوم، تبعث الرئيسة رسالة واضحة إلى الشعب الأمريكي
    diyelim ki, şuradaki Sally Harry, Jane, George ve Frank'in ne düşündüğü bilmek istiyor, ve bu kişilere birer mesaj gönderiyor. TED تخيل علي سبيل المثال تباغت هنا , تريد أن تعرف ماذا الذي يفكر به هاري , وجين ,وجورج , و فرانك، وأن تبعث برسائل إلي هؤلاء الناس .
    Her sevgililer gününde bana anlaşılmaz bir şekilde kaktüs gönderiyor. Open Subtitles و تبعث لى صباراً كل عيد حب
    Roy'a mesaj yolluyor. Onun çekilmesini sağlamaya çalışıyor. Open Subtitles إنّها تبعث برسالة لـ (روي) لمحاولة جذبه.
    Güneş ışığın tüm renklerini yayar, aynı şekilde kaleminize de ışığın tüm renkleri gönderilir. TED حسنا، الشمس تبعث جميع ألوان الضوء، لذا فالضوء بمختلف ألوانه يلامس قلم رصاصك.
    Her denizaltı o özel denizaltıya eşsiz izlenime neden olan bir çeşit radyo aktif atık yayar. Open Subtitles كلّ غوّاصة تبعث نوع من الفضلات المشعّة التي تحمل أثر فريد إلى ذلك غواصة معيّنة, برهان الإمتلاك
    Makine, tıpkı elektrik akımına benzeyen bir enerji işareti yayıyor. Open Subtitles الآلة تبعث طاقة إشارات، تقريباً مثل التيّار الكهربائي
    Öncelikle, düşük seviye iyonize radyasyon yayıyor. Open Subtitles مبدئيًا، إنها تبعث مستويات خافتة من الإشعاع الأيوني.
    Ama bu genç şarkıcı yanlış mesajlar mı veriyor? Open Subtitles لكن هل تلك المغنية الصغيرة تبعث الرسالة الخاطئة؟
    Koruma altındaki alanlar bize umut veriyor. Bir gün, Ed Wilson'un hayat ansiklopedisi rüyasında ya da deniz nüfus sayımındaki canlılar, yalnızca listelerde, fotoğraflarda ya da paragraflarda kalmasınlar. TED المناطق المحمية تبعث الأمل بأن المخلوقات في حلم أد ويلسون لموسوعة الحياة، أو تعداد الحياة البرية، سيعيش ليس فقط كقائمة، أو صورة، أو فقرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus