Öfkemin arasında senin hala Bambi'nin sonunda ağladığını ağzımdan kaçırdım. | Open Subtitles | في غضبي، وأنا ندعه يفلت إلى أن كنت لا تزال تبكي في نهاية بامبي. |
Ama o gün eve geldiğimde... odasında ağladığını duydum. | Open Subtitles | و لكن رجعت الي المنزل و سمعتها تبكي في غرفتها |
Geceleri dikkat çekmediği için ağladığını sanmam. | Open Subtitles | لا أظنها تبكي في الليل من قلة الاهتمام بها |
Bence bunun sonu, duşta mastürbasyon yaparken ağlamanla bitecek. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا ينتهي بك وأنتَ تبكي في الحمام بينما أنتَ تمارس العادة السريَّة |
- Sonunda senin ağlamanla biten cesaret gerektiren şeyler yapmıyor muydunuz? | Open Subtitles | -ألم يشمل الأمر تحدي بدني كان يجعلك تبكي في النهاية؟ |
Bu sunumdan önce neden tuvalette ağlıyordunuz? | Open Subtitles | لماذا تبكي في الحمام قبل هذا العرض؟ |
Bu sunumdan önce neden tuvalette ağlıyordunuz? | Open Subtitles | لماذا كنت تبكي في الحمام قبل هذا العرض؟ |
Küçük bir kızın, ağladığını, sokağın aşağısındaki bir evden. | Open Subtitles | فتاة صغيرة تبكي في السرير بمبنىٍ بآخر المربع السكني |
Küçük bir kızın, ağladığını, sokağın aşağısındaki bir evden. | Open Subtitles | فتاة صغيرة تبكي في السرير بمبنىٍ بآخر المربع السكني |
Yatak odasında ağladığını duyardım. Gidip kapıyı çalardım. | Open Subtitles | كنت أسمعها تبكي في غرفة نومها و أود أن أذهب إليها. |
Az önce annemin diğer odada ağladığını mı duydum? | Open Subtitles | هل سمعت حقاً أمي تبكي في الغرفة المجاورة؟ |
Onun bazen ağladığını görüyorum. | Open Subtitles | كنت اشاهدها تبكي في بعض الاوقات |
Mahkemede ağladığını gördüğümüz? | Open Subtitles | الفتاة التي رأيناها تبكي في المحكمة ؟ |
Evet, ilk gün ağladığını işitebiliyordum. | Open Subtitles | نعم، كنت أسمعها تبكي في اليوم الأول، |